Multilingual Turkish Dictionary

English

English
DOUBLE SHELTER TENT : English Turkish military

DÖRT KİŞİLİK PORTATİF ÇADIR:Bak. "double tent"

DOUBLE STAGGERED COLUMN : English Turkish military

KADEMELİ ÇİFT KOL:Aynı istikamette hareket eden çift araç yürüyüş kolu. Burada; bir kolda bulunan araçlar, öbür kolda bulunan araçlar arasındaki mesafeler hizasına rastlayacak şekilde tertiplenmiştir

DOUBLE TENT : English Turkish military

DÖRT KİŞİLİK ÇADIR:İki adet iki kişilik çadırın düz kenarları düğmelenmek suretiyle, arazide kurulmuş çadır. Buna "double shelter tent" de denir. Bak. "shefter half"

DOUBLE TIME : English Turkish military

KOŞAR ADIM:Bu süratle yürümek için verilen bildirim komutu

DOUBLE TRANSPOSITION : English Turkish military

ÇİFT YER DEĞİŞTİRME USULÜ:Kriptografide; ilk veya basit yer değiştirmede bulunan harfleri, ikinci bir yer değiştirmeye tabi tutmak suretiyle yapılan işlem. Bak. "transposition system"

DOUBLET : English Turkish military

DABLET ANTEN:Çalışma frekansı, dalga boyuna kıyasla oldukça kısa olan dipol anten

DOUBTFUL : English Turkish military

ŞÜPHELİ, BELİRSİZ:Bir topçu veya deniz topçusu desteğinde, bir ileri gözetleyicinin, atım veya atımlar hakkında olumlu bir mesafe gözetlemesi elde edemediğini ifade için kullandığı bir terim. Bak. "sensing"

DOWN : English Turkish military

İNDİR, AŞAĞI:Bir topçu veya deniz topçu desteğinde:
Bir ateş isteğinde hedef yerinin bir müracaat noktasından yükseklikçe aşağıda bulunduğunu göstermek için kullanılan terim.
İhtirakli ile atışlarda, paralanma yüksekliğinde azaltma yapmak gerektiğini göstermek için kullanılan bir terim.
Topçuda, bir ateş komutunda, toprak açısının (şu kadar) milyem alçaltılması gerektiğini göstermek için kullanılan terim.
Havan ateşini tanzim için verilen bir ateş komutunda namluya (şu kadar) devirlik bir alçalış verileceğini bildirmek için kullanılan terim. Bak. "up"

DOWN LOCK : English Turkish military

KİLİTLEMEK:Hareketli kilit takımını aşağıda kilitli duruma getirmek. Bu işi yapan mekanizma

DOWN TIME : English Turkish military

İKMAL SÜRESİ:Bir ikmal deposunda, bir ikmal maddeleri isteğinin alınması ile bu maddelerin birliklere teslimi arasında geçen zaman

DOWN WASH : English Turkish military

AŞAĞIYA AKIŞ AÇISI, YALAMA GAZ AKIŞI:Hava araçları dikine kalkan uçaklar, helikopterler, roketler, güdümlü füzeler ve benzerlerinin kaldırıcı veya sürükleyici satıhlarına veya her ikisine kuvvet tatbikinden doğan basınçla gazların aşağı yönde akışı

DOWNGRADE (ABD SAVUNMA BAKANLIÐI) : English Turkish military

GİZLİLİK DERECESİNİ DÜŞÜRME:Gizlilik dereceli bir bilginin, Milli Güvenlik menfaatleri bakımından, daha düşük bir gizlilik derecesine ve gizlilik işaretinin, bu yeni gizlilik derecesini gösterecek işaretle değiştirilmesine ihtiyaç gösterdiğini tespit etmek. Bak. "classify"

DOWNGRADE (NATO, ABD SAVUNMA KURULU) : English Turkish military

GİZLİLİK DERECESİNİ DÜŞÜRME:Gizlilik dereceli bir malzemenin, hususun veya dokümanın güvenlik derecesinin düşürülmesi

DOWNWIND : English Turkish military

RÜZGAR ALTI:Rüzgarın estiği istikamet. Buna "leeward" da denir

DRAFT : English Turkish military

CELP:İstenen şartlara haiz olanların mecburi askerlik hizmeti için silah altına çağrılmaları. Buna "selective service" de denir

DRAFT PLAN : English Turkish military

TASLAK PLAN:Başka askeri karargahlar ile işbirliği yapılıp mutabık olunduktan sonra ilgilenen ülkelerle işbirliği yapmaya hazır olan ve o ülkelerin desteklemesi için milli işlemler yapmasını gerektiren bir ilk taslak planı. İlerideki planlama ve tatbikatlar için ve acil durum zamanında harekat emrinin esasını belirlemek için de kullanılır. Bak. "initial draft plan", "coordinated draft plan", "final plan", "operation plan"

DRAFTEE : English Turkish military

CELP ERATI:Bak: "inductee", "selectee"

DRAFTER : English Turkish military

YAZAN, KALEME ALAN:Gönderecek makam veya yayımlayacak subay tarafından, gönderilecek mesajı fiilen kaleme alan kimse. Bak. "originator"

DRAFTSMAN : English Turkish military

TEKNİK RESSAM:

DRAFTSMAN COMPASS : English Turkish military

PERGEL:Tam bir daireyi veya dairenin bir kısmını çizmek için kullanılan alet

DRAG : English Turkish military

GERİLEME, GERİ SÜRÜKLEME:Aerodinamikte; bir uçak ve uçak kısmının karşıdan gelen nisbi rüzgara karşı gösterdiği hava mukavemeti. Endüktif gerileme (induced drag), kanat üzerinde kaldırmadan ileri gelen gerilemedir. Bu gerileme, kanat üzerinde husule gelen toplam gerilemenin yalnız bir kısmıdır. Muzır gerileme veya parazit gerileme (parasite drag) de, kanat üzerinde, kaldırmadan ileri gelenden gayrı olan gerilemedir. Bak. "induced drag" ve "parasite drag"

DRAG LOADING : English Turkish military

SÜRÜKLEME DALGASI:Patlama dalgalarını taşıyan geçici rüzgarlar nedeniyle bir cisim veya yapı üzerinde oluşan kuvvet. Sürüklenme basıncı dinamik baskının bir ürünüdür ve sürüklenme katsayısı yapının ya da cismin şekline (veya geometrisine) bağlıdır. Bak. "dynamic pressure"

DRAGON : English Turkish military

TANKSAVAR SİLAHI:Tanklara ve müstahkem veya yerleştirilmiş ağır silahlara karşı takım seviyesinde kullanılan gövde (füze ve lançer) ve takip cihazından oluşan taşınabilir orta menzilli tanksavar silahı

DRAINAGE LINES : English Turkish military

DRENAJ HATLARI:İçinden, devamlı olarak veya fasılalarla, su akan alçak sel yatakları veya kanallar

DRAINAGE SYSTEM : English Turkish military

DRENAJ SİSTEMİ, SU YOLLARI SİSTEMİ, NEHİR ÇAY GİBİ İÇ SU YOLLARI: