Multilingual Turkish Dictionary

English

English
EMBARKATION REGULATIONS : English Turkish military

BİNDİRME YÖNETMELİĞİ:Kıtaların nakliye gemilerine bindirildikleri limanlarda geçerli olan bindirme usul ve kurallarını belirten yönetmelik

EMBARKATION TABLE : English Turkish military

BİNDİRME MEVZUATI:Bir nakliye gemisine bindirilen subay ve eratın adedini ve gemide taşınan yük miktarı ve cinsini, liste halinde detaylı olarak gösteren bir çizelge

EMBARKATION TEAM : English Turkish military

BİNDİRME TİMİ:Bir gemiye, ikmal maddeleri ve teçhizatıyle birlikte bindirilen ve bindirilecek olan (muharebe bindirmesi ve yüklemesi yapan) bütün personelden oluşan geçici bir idari teşkil. Bak. "embarkation element (unit) (group) " ve "embarkation organization"

EMBARKATION UNIT : English Turkish military

BİNDİRME BİRLİĞİ:Bak. "embarkation element (unit) (group) "

EMBARRASS : English Turkish military

SIKMAK, UTANDIRMAK, ŞAŞIRTMAK:

EMBARRASSMENT : English Turkish military

SIKINTI, MAHCUBİYET:

EMBASSY : English Turkish military

BÜYÜKELÇİLİK:Bir devletin, önemli menfaat ve ilgisi bulunan başka bir devlet merkezinde, yüksek temsil yetkisini haiz sefareti

EMBEZZLEMENT : English Turkish military

ÇALMA, ZİMMETE GEÇİRME, GÜVENİ KÖTÜYE KULLANMA:

EMBLEM : English Turkish military

ÜSTÜN BAŞARILI BİRLİK SEMBOLÜ:Bazı birlik nişanları ile taltif edilmiş olan birliklere mensup şahısların üniformalarına taktıkları nişan. Bu semboller, yalnız aşağıdaki birlik nişanları için takılır. Birlik Temayüz Nişanı (Distinguished Unit Citation), Cumhurbaşkanlığı Birlik Savaş Nişanı (President Unit Citation), Birlik Değerli Hizmet Nişanı (Meritorius Unit Commendation), Deniz Kuvvetleri Değerli Hizmet Nişanı (Navy Unit Commendation) vesaire gibi

EMBRASURE : English Turkish military

MAZGAL:Ateş ve gözetleme maksadıyla bir duvar veya ön siperde açılan delik veya yarık. Mazgallar, genel olarak, silahın daha büyük bir kavis üzerinde hareket edebilmesi için, dış tarafa doğru geniş olarak açılır

EMCON : English Turkish military

Bak. "emission control"

EMERGENCY : English Turkish military

ACİL DURUM, ACİL İHTİYAÇ, ANİ DURUM:Acil olağanüstü hal

EMERGENCY ADDRESSEE CARD : English Turkish military

EN YAKIN AİLE ADRESİ:Faal hizmette iken memleket dışına çıkan bir şahsa, memleketten ayrılırken imza ettirilen ve herhangi bir acil durumda haberdar edilecek yakınının, şahsın isim ve adresini ihtiva eden kart

EMERGENCY ANCHORAGE : English Turkish military

ACİL DEMİRLEME YERİ:Deniz tekneleri, seyyar destek birlikleri, yardımcı gemiler veya ticaret gemileri için sınırlı bir savunma teşkilatına sahip bir demirleme yeri. Bakınız: "assembly anchorage", "holding anchorage", "working anchorage"

EMERGENCY BARRAGE : English Turkish military

YARDIMCI BARAJ ATEŞİ:Normal baraj hattı üzerinde açılacak gedikleri kapamak veya hattın diğer bir kısmından normal barajı takviye etmek için açılan baraj ateşi

EMERGENCY BURIAL : English Turkish military

ACİL GÖMME:Bir mezarlığa gömmek için tahliyeye imkan vermediği zaman veya ulusal ya da uluslararası yasal düzenlemelere göre gömmeyi yapmak mümkün olmadığı zaman, genellikle, muharebe meydanında yapılan bir gömme işlemi. Bak. "burial"

EMERGENCY CEILING : English Turkish military

ARIZALI MOTORLA UÇUŞ İRTİFAI:İki veya daha çok motorlu bir uçağın motorlarından biri çalışmadığı zaman, emniyetle uçuş yapabileceği azami irtifa

EMERGENCY COMBAT CAPABILITY : English Turkish military

ACİL MUHAREBE KABİLİYETİ (HV.):İlk alarm hali (primary alert status) ile ilgili bir durum. Bu durumda; bir füze muharebe atışı için lüzumlu unsurlar atış üssünde hazır ve stratejik erken haber verme ve ikaz şartları altında atış yapabilecek durumdadır

EMERGENCY COMPLETEMENT : English Turkish military

NÜKLEER SİLAHLARIN ACİL OLARAK İMHASI:Nükleer silahı taktik olarak kullanılmaz hale sokmak, gizli bilginin öğrenilmesini engellemek ve silahların daha sonra yeniden kullanılmasını önlemek amacıyla, nükleer cephaneler, parçalar ve ilgili gizli bilginin önemli bir nükleer sızıntı olmadan imha edilmesi. Bak. "emergency establishment", "emergency destruction of nüclear weapons"

EMERGENCY COUNTER PREPARATION : English Turkish military

YARDIMCI İMHA ATEŞİ:Bir tümen topçusu tarafından, diğer tümenlerin mevzii imha ateşlerini takviye maksadıyla açılan ateş. Bu ateş, desteklenecek tümen komutanı tarafından yapılan istek üzerine açılır

EMERGENCY ESTABLISHMENT : English Turkish military

ACİL DURUM KURULUŞU, TEŞKİLİ, KADROSU:Bir birlik, teşkil veya karargahta, acil durum için insan gücünün yeniden düzenlenmesini gösteren bir tablo. Aynı zamanda "emergency complement" de denir

EMERGENCY FLEET OPERATING BASE : English Turkish military

DONANMA ACİL HAREKAT ÜSSÜ, YARDIMCI HAREKAT ÜSSÜ:Bir bölgede sınırlı bir süre için harekatta bulunan donanma birliklerinin lojistik desteğini sağlayan üs. Bak. "base"

EMERGENCY IN WAR : English Turkish military

SAVAŞTA ACİL DURUM:Sınırlı bir bölgede muharebelerin kritik oranda şiddetlenmesi ile ortaya çıkan ve ulusal ve Müttefik Komutanlıklar tarafından özel ve hemen faaliyet gerektiren tali bir harekat. Böyle bir acil durumun mevcudiyetine, ilgili milli komutanla müzakere edildikten sonra, bu sınırlı bölgeden sorumlu müttefik komutanı tarafından karar verilecektir

EMERGENCY LANDING : English Turkish military

MECBURİ İNİŞ:Bir kaza veya motor gücünün kaybolması üzerine yapılan iniş. Bir uçağın, tehlikeli bir durum ortaya çıktığı zaman, yere indirilmesi.

EMERGENCY LANDING FIELD : English Turkish military

MECBURİ İNİŞ MEYDANI:Bir tayyarenin tehlike vukuunda inebileceği yer. Bu meydanda, genel olarak, sığınma, ikmal ve onarım tesisleri bulunmaz