Multilingual Turkish Dictionary

English

English
FOREIGN INTELLIGENCE : English Turkish military

YABANCI İSTİHBARAT:Bak. "intelligence"

FOREIGN INTERNAL DEFENCE : English Turkish military

YABANCI DAHİLİ SAVUNMA:Bir devletin askeri ve sivil kuruluşları tarafından diğer bir ülkenin içinde olduğu kışkırtma, kanunsuzluk ve karışıklıklara karşı tedbir alması. Ayrıca bakınız: "internal defence"

FOREIGN MILITARY SALES : English Turkish military

DIŞ ASKERİ SATIŞLAR:1961 Dış Yardım Kanunu ile belirlenen A. B. D. güvenlik yardımının ve 1976 silahları İhraç Kontrol Yasasının bir kısmı. Bu yardım, Askeri Yardım Programı, Uluslararası Askeri Eğitim ve Öğretim Programlarından ayrıdır ve alıcı ülke verilen hizmet ve savunma maddeleri için geri ödemede bulunur

FOREIGN MILITARY SALES TRAINEES : English Turkish military

ASKERİ YARDIM SATIŞLARI İÇİN EĞİTİM GÖRENLER:Bir ülkenin talebini müteakiben Savunma Bakanlığı tarafından geri ödenebilir koşuluyla eğitim gören yabancı vatandaşlar

FOREIGN NATIONAL : English Turkish military

YABANCI UYRUK:Amerikan vatandaşı veya uyruğu olmayan, yabancı ülke uyruğu bir şahıs

FOREIGN PORT : English Turkish military

YABANCI LİMAN:A. B. D. anayurdunun dışında ve Kara Kuvvetlerinin emri altında bulunan liman. Bu liman, yabancı bir memlekette veya A. B. D'ne ait topraklarda bulunabilir

FOREIGN SERVICE : English Turkish military

YURTDIŞI HİZMET:Ülke sınırları dışında, herhangi bir yerde, yapılan askeri görev

FOREIGN SERVICE CLASP : English Turkish military

YURTDIŞI HİZMET ROZETİ:1939 ve 1941 yılları arasında A. B. D. Anayurdu dışında yapılan hizmeti gösterir madeni işaret. Ayrıca bakınız: "American Defense Service Medal" ve "service star"

FOREIGN TECHNOLOGY ANALYSIS : English Turkish military

YABANCI TEKNOLOJİK FAALİYETLER ANALİZİ (HV.):Yabancı teknolojik faaliyetlerini, yabancı hava uzay bilgileri ve malzemesinin işlenmesi, bilimsel ve teknolojik analizi ile bu işlemlerden elde edilen sonuçların bir döküman halinde hazırlanması ile ilgili çalışma sahası. Yabancı teknolojik buluşların, temayüllerin, imkan ve kabiliyetlerle zayıf noktaların ve yapılan takdirlerin hesaplanması, yorumlanması, teknik yönden faydalanılması, analizi, değerlendirilmesi ve geliştirilmesi gibi çalışmaları içine alır yalnız bunlara inhisar etmez

FOREMAN : English Turkish military

JÜRİ BAŞKANI:Bir jüri heyetinin başkanı

FORFEIT : English Turkish military

CEZA VERMEK (PARA), CEZA, REHİN, SUÇ İŞLEME:Bir hak veya imtiyazı kaybetmek. Askeri mahkeme, bir şahsın, ceza almak üzere, örneğin maaşından mahrum kalmasına karar verebilir

FORFEITURE : English Turkish military

PARA CEZASINA MAHKUMİYET:Bir şahsın, ihmal, hata veya bir haksız fiil yüzünden, ceza olarak askeri mahkeme kararı ile bir şeyi özellikle maaşının bir kısmını kaybetmesi hali. FORFEITURE OF ALL PAY AND ALLOWANCES DUE OR TO BE DUE:HAK EDİLMİŞ VEYA EDİLECEK BÜTÜN MAAŞ VE İSTİHKAKLARIN KAYBI:

FORK : English Turkish military

DAR ÇATAL:Topçuda, orta vuruş noktasını, uzunluğuna dört ihtimali sapma kadar hareket ettirmek için nişangahta milyem olarak yapılması gereken yükseliş düzeltmesi

FORK LIFT TRUCK : English Turkish military

ÇATALLI İSTİF ARACI:Benzin veya elektrikle hareket eden tek motorlu ve iki veya daha çok çatallı bir kaldıracı (prong) bulunan hidrolik, mekanik veya makinalı bir kaldırma sistemine sahip araç. Çatallar bir paletin çerçevesine veya kızak kirişlerinin ya da panyol tahtalarının arasına saplanacak şekilde yapılmalıdır. Bundan sonra kaldırma sistemi taşımak veya istif etmek üzere çatallara takılı olan yükü kaldırır. Buna bazen (chisel truck) denir

FORKLIFT TRUCK GUARD : English Turkish military

ÇATAL İSTİF ARACI KORKULUĞU:Kaldırılan yüklerin makina veya makinayı kullanan kimse üzerine düşmesini önlemek için bir çatallı istif aracının kaldırma tertibatına takılan kafes

FORM : English Turkish military

TERTİPLEMEK:Saf halinde veya başka bir düzende toplamak, bir düzende tertiplemek

FORM LINES : English Turkish military

ŞEKİL ÇİZGİSİ HATLARI:Bir haritada eğrilere benzeyen çizgilerdir fakat gözlem veya yetersiz ve güvenilir olmayan harita kaynaklarından alınan ve hepsi birden arazinin şeklini gösteren gerçek yükseklikleri temsil etmez

FORMAL ADVERTISING : English Turkish military

RESMİ İLAN:Fiyat vesaire gibi faktörleri dikkate alarak, en uygun teklifi yapana ihale etmek için resmi usullerle ilan yapılması

FORMAL ALERT SYSTEM : English Turkish military

RESMİ ALARM SİSTEMİ:

FORMAL CONTRACT : English Turkish military

RESMİ SÖZLEŞME, RESMİ AKİT:Hükümetle müteahhit arasında bir akdi ifade eden sözleşme

FORMAL TRAINING : English Turkish military

RESMİ EĞİTİM (HV.):Resmen açılmış bir kursta, kurs temel kurallarına ve eğitim hedeflerine uygun olarak yürütülen ve gösterilen (özel eğitim dahil) eğitim

FORMALLY ADVERTISED CONTRACT : English Turkish military

RESMİ İLANLI SÖZLEŞME:Kara, deniz ve hava kuvvetlerinde, Silahlı Kuvvetler Tedarik Yönetmeliği II. kısmı gibi yürürlükteki hükümet yönetmeliklerinde açıklanan eksiltme ve ihale usullerinden faydalanılarak bir hükümet dairesi tarafından yapılmış satınalma ve satış anlaşması

FORMAT : English Turkish military

ŞEKİL:
Fotoğrafçılıkta negatifin veya baskının boyu ve/veya şekli.
Kartografyada bir haritanın veya şemanın şekli ve boyu

FORMATION : English Turkish military

DÜZEN, NİZAM (DZ.):Bir birlik unsurlarının saf, kol veya emredilen diğer bir şekilde tertiplenmesi.
2 veya daha fazla birliğin, uçağın veya geminin bir komuta altında tertiplenmesi

FORMATION BOMBING : English Turkish military

KOL HALİNDE BOMBARDIMAN, KITACA BOMBARDIMAN:Verilen bir nokta veya saha hedefine, bir bombardıman düzenindeki uçakların herbiri tarafından, bir veya birkaç bomba atılması