English
FORMATION IN DEPTH : English Turkish military
DERİNLİĞİNE DÜZEN:İleriden geriye doğru derinliği genişliğinden çok olan muharebe düzeni
FORMATION IN WIDTH : English Turkish military
GENİŞLİĞİNE DÜZEN:Yana doğru olan genişliği derinliğinden daha çok olan muharebe düzeni
FORMERLY RESTRICTED DATA : English Turkish military
DAHA ÖNCE YASAKLANMIŞ BİLGİ:Esas itibariyle atom silahlarının askeri alanlarda kullanılmaları ile ilgili oldukları ve savunma bilgisi olarak sınıflandırılmakla yeterli şekilde korunmalarının m" ün olacağı konusunda Atom Enerjisi Komisyonu ve Milli Savunma Bakanlığı müşterek kararı ile yasaklanmış bilgi kategorisinden çıkarılan bilgi. (Bak. tadil edilmiş Atom Enerjisi Kanunu
kısım). Ayrıca bakınız: "restricted data"
FORMIDABLE : English Turkish military
KORKUNÇ, HEYBETLİ:
FORMING UP PLACE : English Turkish military
TAARRUZ MEVZİİ:Hücum kademesinin taarruz çıkış hattını aşmadan önce işgal ettiği son mevzi. Ayrıca bakınız: "attack position"
FORMULA TRANSLATING SYSTEM (FORTRAN) : English Turkish military
FORTRAN:Bilgisayar programlarını aritmetik yazım şekliyle ifade etmek için kullanılan bir dil
FORT : English Turkish military
TABYA:Liman savunma birliklerinin bulunduğu arazi bölgesi
FORT RECORD BOOK : English Turkish military
DİRENEK MUHTIRASI, TABYA MUHTIRASI:Bir daimi garnizonun tarihçesine, teçhizatına ve silahlarına ait gizli ve teferruatlı kayıtlar
FORTIFICATION : English Turkish military
TAHKİMAT:Bir tahkimatın hazırlanması ve inşası sanatı
FORTIFIED AREA : English Turkish military
MÜSTAHKEM MEVKİ MÜSTAHKEM BÖLGE, TAHKİMLİ BÖLGE:Genellikle, daire şeklinde tahkim edilmiş bir bölge
FORTIFIED CAMP : English Turkish military
MÜSTAHKEM ORDUGAH, TAHKİMLİ ORDUGAH:Genellikle büyük kuvvetleri ihtiva etmek üzere sahrada vücuda getirilen tahkimat
FORTIFY : English Turkish military
TAHKİM ETMEK:Bir nokta mevki veya bölgeyi sahra tahkimatı veya daimi tahkimat ile düşmana karşı savunulacak vaziyete koymak
FORTRESS : English Turkish military
KALE, MÜSTAHKEM GARNİZON, MÜSTAHKEM MEVKİ:Bir şehri de içine almak üzere, daire şeklinde de tahkim edilmiş bir bölge
FORWARD AEROMEDICAL EVACUATION : English Turkish military
İLERİ BÖLGE HAVADAN SIHHİ TAHLİYE:Hasta ve yaralıların, muharebe meydanındaki noktalar arasında, muharebe meydanından ilk tedavi noktasına ve muharebe sahası içindeki müteakip tedavi noktalarına, havadan naklini sağlayan tahliye safhası
FORWARD AIR CONTROL : English Turkish military
İLERİ HAVA KONTROLÜ:Kara birliklerini yakından destekleyen muharebe uçaklarının harekatını bir ileri gözetleme yerinden idare etmek
FORWARD AIR CONTROL POST : English Turkish military
İLERİ HAVA KONTROL POSTASI:İleri muharebe alanında radar kaplamasının geniş bir şekilde kullanıldığı kontrol ve rapor etme merkezi veya yerine tali olarak bağlı bulunan oldukça seferi bir ABD Hava Kuvvetleri taktik hava kontrol sistemi
FORWARD AIR CONTROLLER : English Turkish military
İLERİ HAVA KONTROLÜ (ABD SAVUNMA BAKANLIĞI, ABD SAVUNMA KURULU):Taktik hava kontrol timine mensup bir subay (havacı/pilot), bu subay ileri bir hava yada yer mevziinden kara birliklerini yakından destekleyen uçakları kontrol eder
FORWARD AREA : English Turkish military
İLERİ SAHA, BÖLGE:Muharebenin olduğu sahaya yakın bir saha
FORWARD AREA SIGHT : English Turkish military
İLERİ SAHA NİŞANGAHI:Hava savunma silahlarında, silaha monte edilmiş daire şeklinde nişangah. Bu nişangah, ileri sahalarda veya silahtan ayrı taşınan nişan aletlerini kullanmanın güç olduğu zamanlarda kullanılır
FORWARD ARMING AND REFUELING POINT : English Turkish military
İLERİ MÜHİMMAT VE YAKIT İKMAL NOKTASI:Bir havacı komutan tarafından organize edilen, teçhizatlandırılan ve intikal ettirilen ve genelde ana muharebe sahasında konuşlanmış olup harekat sahasına hava birliğinin muharebe hizmet sahasına daha yakın olan, ve muharebede yer alan hava manevra birliklerine gerekli yakıt ve mühimmatı temin eden geçici bir tesis. İleri mühimmat ve yakıt verme noktası bir muharebe uçağına aynı anda yakıt ve cephane verebilir FARP olarak da bilinir
FORWARD BOMB LINES : English Turkish military
İLERİ BOMBA EMNİYET HATLARI:Bir kıta komutanı tarafından belirtilen ve bunların ötesine yapılacak bombardımanın kendi kuvvetleri ile koordine edilmesine ihtiyaç bulunmadığı kabul edilen hatlar (arazi). Ayrıca bak. "bomb lines"
FORWARD COMMAND POST : English Turkish military
İLERİ KOMUTA YERİ:Bir birlik karargahında komutan ve erkanının çalıştığı yer. Muharebede bir birliğin karargahı genellikle ileri ve geri kademe olarak ikiye ayrılır
FORWARD DEFENSE AREA : English Turkish military
İLERİ SAVUNMA BÖLGESİ:İleri savunma mevzilerinin oynak savunma halinde tertiplendiği bölge. Ayrıca bakınız: "forward defense position"
FORWARD DEFENSE POSITION : English Turkish military
İLERİ SAVUNMA MEVZİİ:Oynak savunmada; savunan birlik tarafından beklenmekte olan taarruzu haber vermek taarruz kuvvetini daha elverişsiz araziye saptırmak, ileri hareketi durdurmak veya engellemek için faydalanılan mukavemet adacıkları, mukavemet noktaları ve gözetleme noktalarından oluşan bir mevzi düzeni. Ayrıca bakınız: "forward defense area" ve "mobile defense"
FORWARD ECHELON : English Turkish military
İLERİ KADEME:Bir birlik karargahında, esas itibariyle, muharebenin taktik idaresi ile meşgul kısım. Ayrıca bakınız: "rear echelon". FORWARD EDGE OF THE BATTLE AREA:ASIL MUHAREBE HATTI:Kara muharebe birliklerinin yayıldıkları bir seri bölgenin
örtme kuvvetlerinin faaliyette bulundukları sahalar hariç- en ön sınırları. Bu sınırlar, ateş desteğini, kuvvetlerin mevzilenmesini veya birliklerin manevrasını koordine etmek için tayin edilir
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani