Multilingual Turkish Dictionary

English

English
FOLLOW-UP FORCES : English Turkish military

İNDİRME TAKVİYE KUVVETLERİ:

FOLLOW-UP STUDY : English Turkish military

BAŞARI İZLEME DENEYİ:Erlerin verildikleri işlerde veya kendilerine gösterilen eğitimde ilerleme derecelerini bazı ölçü cihazlarına ve usullere dayanarak değerlendirme. Bu değerlendirmeden maksat, personel seçme cihazlarının bu gibi işlerde başarı gösterecek kimseleri, önceden, ne dereceye kadar ayırdedebildiklerini tayindir

FOLLOW-UP SUPPLY : English Turkish military

HAVADAN İLK İKMAL:Hava başında bulunan kuvvetlerin havadan atılan ikmal maddeleri ile ilk ikmali. Bu ikmalin istek üzerine veya otomatik olarak yapılabilmesi için ikmal maddeleri önceden ambalajlı ve hazır bulundurulur

FOLLOWING WIND : English Turkish military

ARKA RÜZGARI:Gözetleyiciden hedefe doğru esen rüzgar. Buna "tail wind" de denir"

FOOD ADVISER : English Turkish military

İAŞE KONTROL ASTSUBAYI, GIDA MÜŞAVİRİ:Detaylı idare, planlama, koordinasyon, irtibat ve eğitim yolu ile iaşe hizmeti programının idaresinde komutanlara yardımcı olmak ve bu konuda teklifte bulunmak üzere bir müessese veya komutanlığa atanan subay, astsubay veya gedikli subay

FOOD HANDLER : English Turkish military

YEMEKHANE ERİ, PERSONELİ:Herhangi bir yemekhanede yiyecek içecek, servis vesaire ile ilgili işlerde daimi veya geçici olarak görevlendirilen personel. Her gün değişen mutfak görevlileri (daily kitchen police) bunlar arasında sayılmaz

FOOD PACKET : English Turkish military

KUMANYA:Mutfak ve 1 nci sınıf yeniden ikmal araçları bulunmadığı zaman, yiyecek maddesi olarak, önceden pişirilmiş ve paketlenmiş hazır gıda maddeleri. Kumanyada tam bir rasyon bulunmaz

FOOD SERVICE : English Turkish military

İAŞE HİZMETİ:Kıtaların iaşesi için yapılan ve iaşe hizmeti programına dahil bulunan faaliyetler. Ayrıca bak. "food service program"

FOOD SERVICE APPRENTICE : English Turkish military

İAŞE YAMAĞI:İaşe hizmeti meslek programına (food service career program) dahil bulunan işlerden birini öğrenmek üzere iaşe hizmeti meslek sahasına geçen, erat sınıfından, bir şahıs

FOOD SERVICE SPECIALIST : English Turkish military

İAŞE KONTROL UZMANI:İaşe hizmet programına nezarette ve program tatbikatında iaşe kontrol subayına yardım eden, erat sınıfına mensup şahıs. Buna "food service technician" da denir

FOOD SERVICE SUPERVISOR : English Turkish military

İAŞE KONTROL SUBAYI:Komutanlık dahilindeki bütün iaşe hizmeti faaliyetlerine nezaretten sorumlu karargah subayı

FOOD SERVICE TECHNICIAN : English Turkish military

İAŞE TEKNİSYENİ:Bak. "food service specialist"

FOOT : English Turkish military

FUT, AYAK:Bir yardanın üçte biri olan uzunluk ölçüsü. Birden fazlası "feet" şeklinde yazılır

FOOT BRIDGE : English Turkish military

İZ KÖPRÜ:Dar ve akıntısı az sulardan piyadelerin geçmesine elverişli basit köprü

FOR AWAY : English Turkish military

BİR HAVA ÖNLEMESİNDE "FÜZE ATEŞLENDİ VEYA UÇAKTAN ATILDI" ANLAMINDA BİR KOD:

FORAGE : English Turkish military

MAHALLİNDEN YEM VE YİYECEK TEDARİK ETMEK:İnsan ve hayvanlar için ikmal maddeleri tedarik etmek; gıda maddelerini nerede bulmak mümkün ise oradan temin etmek ve bulmak

FORAGE RATION : English Turkish military

YEM RASYONU:Ordu hayvanlarının günlük yiyecek rasyonu

FORAGERS : English Turkish military

ATLI AVCI ZİNCİRİ:Muharebede geniş aralıklarla, yan yana dizilen ata binmiş erler

FORCE : English Turkish military

KUVVET:
Askeri personel, silah sistemleri, araçlar gerekli destek veya bunların karışımından oluşmuş bir topluluk.
Bir filonun büyük bir tali bölümü. Ayrıca bak. "airborne force", "air transported forces", "armed forces", "assigned forces", "balanced collective forces", "blue forces", "combined force", "garrison force", "national forces for the defense of the Nato area", "Nato ass igned forces", "Nato command forces" "orange forces", "Nato earmarked forces", "other forces for Nato", "supporting forces", ", task force", "underway replenishment forces", "orange forces", "white forces"

FORCE A SAFEGUARD : English Turkish military

EMNİYET TEDBİRLERİNİ ZORLAMAK:Bir komutan tarafından bir şahsı, mevkii veya mülkü korumak maksadıyla yerleştirilmiş bir müfrezenin, nöbetçinin hizmet postasının veya verilmiş bir emrin sağladığı koruma tedbirlerine karşı tecavüzde bulunmak

FORCE ACCROSSING : English Turkish military

SULARDAN ZORLA GEÇMEK:Bir nehir, kanal vesaireden düşman mukavemeti karşısında geçmek

FORCE AND FINANCIAL PLAN : English Turkish military

KUVVET VE MALİ TAHSİS PLANI (HV.):Milli Savunma Bakanı tarafından onaylanmış Amerikan Hava Kuvvetleri Programı. Ayrı ayrı her programa ait onaylanmış silah, insan gücü ve mali kaynakları gösteren gizli işaretli bir takım ciltlerden ibarettir

FORCE AUGMENTATION : English Turkish military

KADRO KUVVET ARTIRMASI:Yüksek öncelikteki ihtiyat asli teşkillerine mensup birlikler (faal orduyu ikmal edecek tümen kuvvetleri ve tümen kuruluşu dışındaki kuvvetler). A. B. D. kara ordusu birlikleri ve bu birlikleri belirli bir tümen kuvveti hedefini yerine getirecek olan tam TMK mevcuduna çıkarmak için gerekli münferit takviyeler. Bu terim (augmentation) kelimesinin yerini almıştır

FORCE BASIS : English Turkish military

KADRO ARTIRMALI KUVVET:Kuruluş listesi (troop basis) ve kadro kuvvet artırmasının karışımı ile meydana gelen kuvvet

FORCE COMBAT AIR PATROL : English Turkish military

KUVVET MUHAREBE HAVA KARAKOLU:Görev kuvveti olan bir kuvvetin üzerinde düşman uçaklarının tehdidini karşılamak maksadıyla bu kuvvet üzerinde uçan av uçakları topluluğu