Multilingual Turkish Dictionary

English

English
HOOK-UP : English Turkish military

KANCA TAKMAK:Bir planör çekme halatını, hem planör hem de çekici uçağa (tow plane) takmak

HOPPER CAR : English Turkish military

CEVHER VAGONU:Yükünün büyük kısmını, insan gücüne ihtiyaç göstermeden ve yer çekiminden faydalanarak, alt veya yan kapaklardan boşaltan, eğri döşemeli vagon

HORIZON : English Turkish military

UFUK, YATAY DÜZLEM:Genel olarak belirli bir mevkiden bakıldığında yer ile semanın belirli veya zahiri olarak birleştiği yer. Ayrıca belirgin, zahiri veya bölgesel ufuk olarak da adlandırılır. Belirgin veya zahiri ufuk gerçek ufuğa yalnızca görüş noktası deniz seviyesine çok yakın olduğunda yaklaşır

HORIZONTAL ACTION MINE : English Turkish military

YATAY ETKİLİ MAYIN:Bir satıhta, yer zeminine horizontal hemen hemen paralel patlayıcı etkisi yapacak şekilde yapılmış mayın

HORIZONTAL BASE : English Turkish military

YATAY BAZ HATTI:Bak. "base line"

HORIZONTAL BASE LINE SYSTEM : English Turkish military

YATAY BAZ HAKKI USULÜ:Bir baz hattının karşılıklı uçlarındaki iki gözetleme yerinden yapılan kestirme ile hedeflerin veya diğer noktaların yerlerinin tespit edilmesi. Bak. "target area base line"

HORIZONTAL BOMBING : English Turkish military

YATAY BOMBARDIMAN:Bak. "level flight bombardment":

HORIZONTAL CLOCK SYSTEM : English Turkish military

RÜZGAR GÜLÜ SİSTEMİ:Varsayılan bir saat kadranı üzerindeki rakamlara izafetle rüzgarın istikametini tarif etmekte kullanılan bir sistem. Atış yerinin saat merkezinde ve hedefin 12 üzerinde olduğu kabul edilir. Tam sağdan esen rüzgara "saat 3 rüzgarı", tam soldan esen rüzgara "saat 9 rüzgarı" denir

HORIZONTAL CONTROL : English Turkish military

NİRENGİ ŞEBEKESİ:Yatay bir düzlem üzerinde izdüşümleri alınmış olan ve mevkileri sıhhatli olarak bilinen coğrafi noktalar sistemi. Bunlar harita ve plan yapmakta kullanılır

HORIZONTAL CONTROL OPERATOR : English Turkish military

YATAY PLANCI:Ateş idare merkezinde bulunan ve atış esasları için lüzumlu yatay açı ve mesafeleri işaretleyen ve ölçen bir ateş idare merkezi elemanı. Bak. "vertical control operator"

HORIZONTAL COVERAGE DIAGRAM : English Turkish military

YATAY RADAR SAHASI ŞEMASI:Civar arazi arızaları ve diğer eşya kapatma etkisinin, yatay radar taramada sebep olduğu tahditleri, polar koordinatlı kağıt üzerinde grafik olarak gösterme. Bak. "coverage diagram"

HORIZONTAL ERROR : English Turkish military

YATAY HATA:Bir silahta, çok defa aşmaması beklenebilecek mesafe, yön veya yarı çap hatası. Hedefe, dikeye yakın bir yaklaşma yapan silahların yatay hatası, dairesel ihtimali hata olarak; eliptik dağılma şekli meydana getiren silahların yatay hatası ile ihtimali hata olarak ifade edilir. Bak. "circular error probable", "delivery error", "deviation", "dispersion error"

HORIZONTAL FIRE : English Turkish military

YATAY ATIŞ:Bak. "terrestrial fire"

HORIZONTAL LOADING : English Turkish military

YATAY YÜKLEME:Yükün, bir geminin birden çok ambarına veya bir konvoyun birden çok gemisine istiflenmesi

HORIZONTAL PARALLAX CORRECTION : English Turkish military

YATAY TOPLAMA AÇI DÜZELTMESİ:Bak. "angle of convergence"

HORIZONTAL RANGE : English Turkish military

YATAY MESAFE:Bir silah ile, bu silaha nazaran aynı seviyede bulunan bir nokta arasındaki mesafe

HORIZONTAL SITUATION DISPLAY : English Turkish military

YATAY DURUM TEŞHİRİ:Seyrüsefer bilgilerin hafızalanmış görev bilgilerinin ve işlem verilerinin elektronik olarak hazırlanıp teşhir edilmesi. Radar bilgileri ve televizyon resimleri de bindirme veya ayrı görüntü olarak teşhir edilebilir. Bak. "head-up display"

HORIZONTAL SITUATION INDICATOR : English Turkish military

YATAY DURUM GÖSTERGESİ:Seyrüseferin mesafe ve istikamet açısı manyetik yönü, takip/rota ve takip rota sapmasını gösteren bir alet

HORIZONTAL TAPING : English Turkish military

ŞERİT METRE İLE YATAY ÖLÇME:Şerit metreyi yatay bir vaziyette tutmak suretiyle, iki nokta arasındaki mesafenin ölçülmesi. Bak. "taping":

HORIZONTAL VOLUTE SPRING SUSPENSION : English Turkish military

YATAY VOLÜT ASKI DONANIMI:Bak. "suspension" ve "volute spring"

HORN : English Turkish military

DİRSEK:Bir uçağın istikamet ve yükseklik dümenleri veya kanatçıkları üzerinde, kontrol kablo veya çubuğun takıldığı, kısa manivela

HORN COLLECTOR : English Turkish military

SES TOPLAMA BORUSU:Dinleme cihazından sesi alan borulardan veya çan şeklindeki kolektörlerden bir tanesi

HORNED SCULLY : English Turkish military

MAHMUZLU SU ALTI ENGELİ:Gemi karinasında delik açmak üzere hazırlanan ve üzerinde su sathına eğri olarak tespit edilmiş sivri uçlu çelik kazıklar bulunan konik beton su altı engeli

HORRIBLE : English Turkish military

MÜTHİŞ, KORKUNÇ, İĞRENÇ:

HORSE ARTILLERY : English Turkish military

HAFİF KOŞULU TOPÇU:Kundakları kadana veya katırlar tarafından çekilen ve top numara erleri, hayvanlara veya top ve topraklaktaki yerlerine binen hafif seyyar topçu