Multilingual Turkish Dictionary

English

English
LANGUAGE : English Turkish military

DİL, MAKİNA DİLİ:Haber ve bilgileri göstermek ve bunları halk arasında veya halkla makina arasında alıp vermek için kullanılan bir sistem. Böyle bir sistem; dikkatle belirtilmiş bir harf grubu ile bu harfleri kelime veya ifade şeklinde daha geniş birimler halinde birleştiren kurallardan ve özel anlamlar meydana getirecek kelime düzme ve kullanma kurallarından ibarettir

LANYARD : English Turkish military

ÇEKME İPİ:Bazı silah, piroteknik atıcı vesaireyi ateşlemek için kullanılan ve bir ucunda küçük bir çengeli bulunan sağlam ip

LAP : English Turkish military

MAYIN TARAMA ŞERİDİ:Deniz mayın harbinde, bir mayın tarama gemisine veya tarama birliğine tahsis edilen ve bunların tarama yaparak içinden geçecekleri kısım veya deniz şeridi

LAP COURSE : English Turkish military

MAYIN TARAMA İSTİKAMETİ:Deniz mayın harbinde bir mayın tarama şeridi içinde tarama yaparken takip edilmek istenen gerçek istikamet

LAP TRACK : English Turkish military

MAYIN TARAMA HATTI:Deniz mayın harbinde, ideal olarak tarağın veya mayın saptama cihazının takip edeceği, mayın tarama şeridinin orta hattı

LAP TURN : English Turkish military

Deniz mayın harbinde mayın tarama gemisinin bir mayın tarama periyodunun bittiği anda bir diğerinin başladığı an arasında yaptığı manevra

LAP WIDTH : English Turkish military

Deniz mayın harbinde bir gemi veya birlik tarafından taranmış bölgenin taranacak kısım yüzdesine bölünmesiyle elde edilen oran

LAPEL BUTTON : English Turkish military

SİVİL YAKA ROZETİ:Yalnız sivil elbiseye takılan ve taltifleri veya hizmeti belirten madeni alamet. Bak. "rosette"

LAPSE : English Turkish military

SICAKLIĞIN İRTİFA İLE AZALMASI:Yerle temasta olan havanın, yerin hemen üstündeki havadan daha sıcak ve hafif olduğu hava durumu. Bu durumda hava istikrarsızdır ve havş cereyanları mevcuttur. Bak. "atmospheric stability"

LAPSED APPROPRIATION : English Turkish military

SÜRESİ GEÇMİŞ TAHSİSAT:Tediyede bulunmak veya taahhüde girmek için belirli süresi içinde kullanılmamış tahsisat. Bak. "appropriation"

LARGE LOT STORAGE : English Turkish military

BÜYÜK PARTİLER HALİNDE DEPOLAMA:Azami yükseklik depolanmış dört veya daha fazla istif rafı kolonu gerektiren malzeme miktarı. Genellikle vagon yükü veya daha büyük miktarlarda depolanmış stok olarak kabul edilir. Bak. "storage"

LARGE SCALE MAP : English Turkish military

BÜYÜK ÖLÇEKLİ HARİTA:
000 veya daha büyük ölçekli harita. Ayrıca bakınız: map

LARGE SHIP : English Turkish military

BÜYÜK GEMİ:Uzunluğu 450 feet (137 m) veya daha fazla olan gemi. Ayrıca bakınız: small ship

LARGE SPREAD : English Turkish military

FAZLA YAYILMIŞ:Gözcü tarafından yapılan ve salvo atışlarının patlama noktası arasındaki uzaklığın fazla olduğunu belirten bildirim

LARGE UNIT : English Turkish military

BÜYÜK BİRLİK:Tümen veya daha büyük birliklerden biri

LASER : English Turkish military

LAZER:Bak. "light amplification by stimulated emission of radiation"

LASER DESIGNATOR : English Turkish military

LAZER İŞARETLEYİCİ:Bir lazer enerji ışını yayarak belirli bir yeri veya nesneyi işaretlemekte kullanılan bir cihaz

LASER GUIDANCE UNIT : English Turkish military

LAZER GÜDÜM ÜNİTESİ/CİHAZI:Kendi yapısı içindeki lazer tespit cihazıyla, bir füzenin, merminin veya bombanın kontrol sistemine nişan komutları sağlayan cihaz

LASER GUIDED WEAPON : English Turkish military

LAZER GÜDÜMLÜ SİLAH:Bir lazer ışınıyla işaretlenmiş/Nişan alınmış bir hedeften yansıyan lazer enerjisini tespit ederek ve bu sinyalleri işleme tabi tutmak suretiyle silahı bu yansıma noktasına yöneltmek üzere güdüm komutları sağlayan bir cihaz kullanan silah

LASER ILLUMINATOR : English Turkish military

LAZER AYDINLATICI:Bir lazer ışını yaymak suretiyle bir faaliyet bölgesindeki aydınlatmayı artırmak için kullanılan cihaz

LASER INTELLIGENCE : English Turkish military

LAZER İSTİHBARATI:Lazer sistemlerinden elde edilen teknik ve istihbarat bilgileri. Elektro optik istihbaratın bir alt kategorisi. Ayrıca LASINT adıyla da anılır

LASER LINESCAN SYSTEM : English Turkish military

LAZER ARAZİ TETKİK SİSTEMİ:Uçuş hattının altındaki araziyi tetkik etmek için temel aydınlatma kaynağı olarak lazer kullanan ve araç ilerledikçe bu hal üzerindeki müteakip kesitleri kayda ekleyen aktif bir havadan görüntü kayıt cihazı. Ayrıca bakınız: "infrared linescan system"

LASER PULSE DURATION : English Turkish military

LAZER PALS SÜRESİ:Lazerden çıkan pals gücünün sürekli olarak azami değerinin yarısının üzerinde olduğu süre

LASER RANGEFINDER : English Turkish military

LAZERLİ MESAFE BULUCU:Bir yer veya nesneyle kendisi arasındaki mesafeyi bulmak için lazer kullanan bir cihaz

LASER SEEKER : English Turkish military

LAZER TESPİT ARAMA CİHAZI:Ana kısmını lazer ışını yöneltilmiş bir hedeften yansıyan enerjiyi tespit ederek alıcıya göre hedefin yönünü tayin eden yön hassasiyeti yüksek bir alıcının oluşturduğu bir cihaz. Ayrıca bakınız: "laser guided weapon"