Multilingual Turkish Dictionary

English

English
LASER TARGET DESIGNATING SYSTEM : English Turkish military

LAZERLİ HEDEF TAYİN SİSTEMİ:Lazer enerjisini bir hedefe yöneltmek için kullanılan bir sistem. Bu sistem hedefi tespit etmek ve lazer ışınını bu hedefe yöneltmek için gerekli olan lazer işaretleyicisinden veya lazer hedef bulucusundan ve bunların gösterge ve kontrol unsurlarından meydana gelir

LASER TARGET MARKING SYSTEM : English Turkish military

Bak. "laser target designating system"

LASER TRACKER : English Turkish military

LAZERLİ TAKİP CİHAZI:Lazerle işaretlenmiş/tespit edilmiş bir hedeften yansıyan enerjiye kilitlenen ve kendisine göre hedefin yönünü tayin eden bir cihaz

LASHING : English Turkish military

Bak. "tie down". Ayrıca bakınız: "restraint of loads"

LASHING POINT : English Turkish military

Bak. "tie down point"

LASINT : English Turkish military

Bak. "laser intelligence"

LAST IN FIRST OUT : English Turkish military

SON GİREN İLK ÇIKAR KAİDESİ (LIFO):Depoya son giren malın ilk çıkması lüzumunu kabul eden envanter usulü. Bak. "first in first out"

LAST MEAL FURNISHED : English Turkish military

YEMEK BİTTİ:

LAST PAID : English Turkish military

SON TEDİYE YAPILDI:

LAST RESORT : English Turkish military

SON MÜRACAAT MERCİİ:En son baş vurulacak makam

LAST RESORT TARGET : English Turkish military

SAFRA HEDEFİ:Bir hava görevinde, üsse dönülmeden önce geri kalan cephanenin (makinalı tüfek cephanesi hariç) atıldığı hedef

LATE : English Turkish military

GEÇ:Topçu ve deniz topçu destek ateşinde atıştan sonraki saniye cinsinden ölçülen bildirim zamanında gecikme olduğunu gözcüye belirtmek için yapılan bildirim

LATE TIME : English Turkish military

Bak. "span of detonation" (atomic demolition munition employment)

LATENCY TIME : English Turkish military

GECİKME SÜRESİ:Bak. "access time"

LATENT RESERVE BEDS : English Turkish military

FİİLEN KULLANILMAYAN YATAK YERLERİ:Bir sağlık tesisinde; faal yatak haline getirilebilmeleri için hem bakım personeli, hem teçhizat ve demirbaş eşyasından bazıları veya tamamı noksan olduğu için faydalanılamayan yatak yerleri

LATERAL : English Turkish military

YAN, YANDAN GELEN, YANA DOĞRU:Ateş idaresinde; gözetleyici-hedef hattı gibi bir hattın bir tarafından öbür tarafına doğru

LATERAL ACTION : English Turkish military

YAN HAREKETİ:Yana doğru hareket. Nehir geçişlerinde bir köprübaşı, nehir kıyısına yan hareketi yaparak genişletilebilir

LATERAL BRACING : English Turkish military

ENİNE KUŞAKLAMA:Demiryolu köprülerinde enine kuvvetlerin çıkma tesirine karşı koymak gayesiyle yapılan kuşaklama

LATERAL BUCKLING : English Turkish military

ENİNE FLAMBAJ, YATAY FLAMBAJ:Yatay kuvvetlerin tesiriyle makina ve inşaat elemanlarında husule gelen bükülme

LATERAL COMMUNICATION : English Turkish military

YAN İRTİBATI:Bir cephe boyunca yan yana bulunan birlikler arasındaki irtibat

LATERAL DEFLECTION : English Turkish military

YAN SAPMASI, YAN DÜZELTME AÇISI:Toptan hedefe uzatılan hat ile atış esnasında topun namlu ekseni arasında meydana gelen yatay açı. Bu açı; rüzgar tesirini, yana çekişi vesaireyi karşılar. Buna (lateral deflection angle) da denir

LATERAL DEFLECTION ANGLE : English Turkish military

YAN DÜZELTME AÇISI:Bak. "lateral deflection"

LATERAL DEVIATION : English Turkish military

YANA SAPMA, YAN İNHİRAFI:Vuruş veya paralanma noktası ile top-hedef hattı arasındaki yatay mesafe

LATERAL GAIN : English Turkish military

Belirli bir alan üzerinde fotoğraf çekmek üzere birbirini takip eden seferlerde yanlara doğru ilerlemek yoluyla fotoğrafı çekilen yeni arazi kesiti

LATERAL JUMP : English Turkish military

YATAY ÇIKIŞ HATASI AÇISI:Bir silah namlusu ekseninin atış anındaki istikameti ile merminin namlu ağzını terkettiği andaki istikameti arasındaki yatay fark; çıkış hatası açısının yatay iz düşümü. Bu açının düşey mukabilinde "düşey çıkış hata açısı (vertical jump) " denir