Multilingual Turkish Dictionary

English

English
LEWISITE : English Turkish military

LEVİZİT:Burun ve boğazı tahriş eden renksiz, kokusuz, yağlı sıvı halde yakıcı gaz. Saf olmadığı zaman ıtır gibi kokar

LGM-25C : English Turkish military

Bak. "Titan II"

LGM-30 : English Turkish military

Bak. "Minuteman"

LHA : English Turkish military

Bak. "amphibious assault ship (general purpose) "

LIABILITY : English Turkish military

BORÇ, MÜKELLEFİYET:Ödeme, uzatma, ileri bir tarihte iade suretiyle tasfiyesi gereken borç veya kanuni vecibe ve masraf

LIAISON : English Turkish military

İRTİBAT:Karşılıklı anlayışı, amaç ve çalışma birliğini temin etmek üzere silahlı kuvvetlerinin muhtelif unsurları arasında sürdürülen temas ve haberleşme

LIAISON AIRPLANE : English Turkish military

İRTİBAT UÇAĞI:Bir askeri kuvvetin muhtelif kısımları arasında teması muhafaza etmek üzere kurye olarak kullanılan uçak

LIAISON OFFICER : English Turkish military

İRTİBAT SUBAYI:Bir birlik komutanını başka bir birlik karargahında temsil etmek ve iki birlik arasında sıkı bir temas kurmak maksadıyla görevlendirilen subay

LIAISON PARTY : English Turkish military

İRTİBAT HEYETİ:İki komutanlık arasında bir bağ vazifesi görmek üzere, bir birlikten başka bir birlik yanına gönderilen temsil heyeti

LIAISON PILOT : English Turkish military

ORDU İRTİBAT PİLOTU:Bak. "army aviation officer"

LIAISON TYPE OF PLANE : English Turkish military

İRTİBAT TAYYARESİ:Bak. "liaison airplane"

LIBERATED : English Turkish military

HÜRRİYETE KAVUŞTURULAN, HÜRRİYETE KAVUŞTURULMUŞ:Hürriyetinden mahrum edilmişken kurtarılan ve hürriyetine kavuşturulan

LIBERATED AREA : English Turkish military

KURTARILMIŞ BÖLGE, KURTARILAN BÖLGE:Düşman tarafından işgal edilmişken geri alınan anayurt, dost veya tarafsız devlet toprakları. Bak. "liberated territory"

LIBERATED PERSONNEL : English Turkish military

ESARETTEN KURTARILAN PERSONEL:Hürriyete kavuşturulan personel. Düşman elinde esirken, herhangi bir şekilde bu esaretten kurtarılan personel. Bu terim; esaret kaçağı (escaper) ve düşmana yakalanmayan (evader) terimleri ile karıştırılmamalıdır

LIBERATED TERRITORY : English Turkish military

KURTARILMIŞ ARAZİ/TOPRAK:Düşman tarafından işgal edilmişken dost kuvvetler tarafından geri alınan topraklar (yerel, tarafsız veya dost)

LIBERATION : English Turkish military

KURTULUŞ:

LIEUTENANT : English Turkish military

TEĞMEN:Yüzbaşıdan evvel, birinci sınıf gedikli subay (chief warrant officer) 'dan sonra gelen bölük subayları (company officer). İki kademesi vardır: Teğmen (second lieutenant), Üsteğmen (first lieutenant)

LIEUTENANT COLONEL : English Turkish military

YARBAY:Rütbesi albay (colonel) 'den küçük ve binbaşı (major) dan büyük subay

LIEUTENANT COMMANDER : English Turkish military

DENİZ BİNBAŞISI:Yarbay (commander) 'dan küçük ve yüzbaşı (lieutenant) 'dan büyük rütbeli subay. Bu subayın rütbesi, Kara Ordusu'ndaki binbaşı rütbesinin karşılığıdır

LIEUTENANT GENERAL : English Turkish military

KORGENERAL:Rütbesi Orgeneral (general) den küçük ve Tümgeneral (major general) 'den büyük subay

LIEUTENANT, JUNIOR GRADE : English Turkish military

DENİZ ÜSTEĞMENİ:ABD Deniz Kuvvetleri'nde; rütbesi yüzbaşı (lieutenant) den küçük ve teğmen (ensign) den büyük deniz subayı

LIFE CYCLE : English Turkish military

KULLANIM SÜRESİ:Bir maddenin yapıldıktan kullanılarak tüketildiği veya bilinen tüm malzeme ihtiyacının dışında olduğu için atıldığı zamana kadar geçirdiği tüm aşamalar

LIFE OF TYPE : English Turkish military

TEÇHİZATIN SERVİS ÖMRÜ:

LIFE SUPPORT : English Turkish military

YAŞATMA DESTEĞİ:Hayatı güçleştiren çevre şartları içinde organizmanın yaşamasını temin maksadıyla yapılan koruma ve besleme faaliyeti

LIFE SUPPORT EQUIPMENT : English Turkish military

YAŞAM DESTEK TEÇHİZATI:Görev etkinliklerini arttırarak ve onlara acil durumlarda güvenilir ve sağlam kaçma, inme, beka ve kurtulma yolları sağlayarak uçuş mürettebatını ve yolcuları uçuş boyunca desteklemek üzere tasarlanmış teçhizat