Multilingual Turkish Dictionary

English

English
LIVE TESTING : English Turkish military

CANLI PROVA:Bir roket motoru veya hava-uzay aracının fiilen fırlatılarak denenmesi

LIVER FLUKE : English Turkish military

KARACİĞER PARAZİTİ:Karaciğerde bulunan kurt şeklinde parazit

LKA : English Turkish military

Bak. "attack cargo ship"

LOAD : English Turkish military

DOLDURMAK:Bir ateşli silahı doldurmak

LOAD ADJUSTER : English Turkish military

YÜK AYARLAMA CETVELİ:Hava kuvvetleri tarafından kullanılan ve dolu bir hava aracının ağırlık merkezini tayine yarayan, sürgülü cetvele benzer bir alet

LOAD BEARING CAPACITY : English Turkish military

YÜK TAŞIMA KAPASİTESİ:Bir yol veya köprünün üstündeki trafiği taşıma kabiliyeti. Sınıflandırmada olduğu gibi bir numara ile değerlendirilir

LOAD CONTROL GROUP : English Turkish military

YÜKLEME KONTROL GRUBU:Toplanma bölgesinde yükleminin düzenlenmesi ve denetlenmesiyle ilgili personel

LOAD MANIFEST (AIR) : English Turkish military

YÜK BELGESİ, YÜK MANİFESTOSU (UÇAK):Belirli bir bölgeye bir uçak içinde taşınan yükü, yolcu ve namlu şeklinde, teferruatlı olarak ifade eden bir döküman

LOAD PISTOL : English Turkish military

TABANCA DOLDUR !:Dolu bir şarjörü tabancaya sürmek için verilen komut

LOAD SPREADER : English Turkish military

YÜK YAYICI:Belirli bir zaman üzerindeki yük ağırlığının planlanmış gerilimi aşmaması için ağırlığı yaymak amacıyla kullanılan bir malzeme

LOADED DISPLACEMENT TONNAGE : English Turkish military

YÜKLÜ GEMİ AĞIRLIĞI, YÜKLÜ DEPLASMAN TONİLATOSU:Bir geminin, yakıt ambar mevcutları ve yükü dahil long ton ağırlığı. Bak. "tonnage"

LOADER : English Turkish military

DOLDURUCU:Silah mürettebatından, doldurma işi ile görevli er. Bak. "cannoneer"

LOADING : English Turkish military

YÜKLEME:Birliklerin, teçhizatın ve ikmal maddelerinin gemilere, uçaklara, trenlere, kara nakil araçlarına ve diğer nakil araçlarına konması işlemi. Bak. "administrative loading", "block stowage loading", "bulk loading", "cargo", "combat loading", "commercial loading", "commodity loading", "convoy loading", "cross-loading (personnel) ", "endurance loading", "horizontal loading", "preload loading", "rail loading", "selective loading", "unit loading", "vertical loading"

LOADING BARROW : English Turkish military

TEKERLEKLİ MERMİ TESKERESİ:Ağır bir mermiyi topa doldurmak için kullanılan küçük araba veya teskere

LOADING CHART (AIRCRAFT) : English Turkish military

YÜKLEME ŞEMASI (UÇAK):Nakledilebilecek yüklerin uçakta konabileceği yeri gösteren, kontrol listeleri, denge kayıtları ve ağırlık ve denge beyanlarıyla ilgili uçakta taşınan bir dizi dökümandan biri

LOADING MECHANISM : English Turkish military

DOLDURMA MEKANİZMASI, DOLDURMA TERTİBATI:Ateşli silahlarda doldurma mekanizması

LOADING OFFICER : English Turkish military

BİNDİRME VE YÜKLEME SUBAYI:Kıta, teçhizat ve ikmal maddelerini gemi, tren ve hava indirme harekatında hava araçlarına bindirmek üzere görevlendirilmiş kıta subayı. Bak. "unit loading officer"

LOADING PLAN : English Turkish military

YÜKLEME PLANI:Bir araya getirildiklerinde kara, deniz ve demiryollarıyla veya hava ulaştırma vasıtalarıyla intikal eden bir veya daha fazla birlik veya diğer özel personel grupları ya da malzeme için personelin tertiplenmesi ve teçhizatın yüklenmesiyle ilgili tüm talimatları temsil eden tek tek hazırlanmış dökümanların tümü. Bak. "ocean manifest"

LOADING PLATFORM : English Turkish military

YÜKLEME RAMPASI:Ambar vesair binaların ön tarafında bulunan, eşyanın vagon ve kamyonlara yükletilmesinde faydalanılan platform

LOADING POINT : English Turkish military

BİNDİRME VE YÜKLEME NOKTASI:Personelin, gemi, tren, kamyon, uçak vesaireye bindirildiği ve ikmal maddeleri ile teçhizatın yüklendiği nokta

LOADING SITE : English Turkish military

YÜKLEME BÖLGESİ (MEVZİİ):Bir kaç yükleme noktasını kapsayan bölge

LOADING TABLE : English Turkish military

YÜKLEME KAPASİTE ÇİZELGESİ:Çeşitli tipte tren, gemi, hava aracı vesaireye yüklenmesi caiz yük miktarlarını gösteren çizelge veya şema

LOADING TRAY : English Turkish military

MERMİ YATAĞI:Bazı otomatik silahlarda, özellikle hava savunma silahlarından, mermileri kamaya süren oyuk kızak

LOBE : English Turkish military

LOB:Bir radar hüzmesinin enerjisi ile meydana gelen uzatılmış ve yuvarlaklaştırılmış şekil. Azami sinyal, ancak, lob'un uzunluğuna ekseni hedeften geçtiği zaman elde edilir

LOBE-SWITCHING : English Turkish military

LOB ANAHTARLAMA:Yansıma eksenini daha sıhhatli bir şekilde tayin için, radar hüzmesinin, iki mevki arasında, süratle, ileri geri yöneltilmesi işlemi