English
LOCAL : English Turkish military
YEREL:
LOCAL AIR DEFENSE : English Turkish military
MAHALLİ HAVA SAVUNMASI, MEVZİİ HAVA SAVUNMASI:Hava taarruzlarına karşı belirli bir bölgenin veya tek bir hedefin savunulması. Bu savunma; o bölgedeki hava araçlarını ve bütün askeri ve sivil savunma teşkilatını içine alır
LOCAL AIR SUPERIORITY : English Turkish military
MEVZİİ HAVA ÜSTÜNLÜĞÜ:Bak. "air superiority"
LOCAL APPARENT NOON : English Turkish military
MAHALLİ ÖĞLE VAKTİ, MAHALLİ ZEVAL:Bak. "noon"
LOCAL BATTERY SYSTEM : English Turkish military
LOKAL BATARYALI SİSTEM, MAHALLİ BATARYALI SİSTEM:Konuşmak için icap eden cereyanı, her telefona münferiden temin eden bir telefon sistemi. Buna bazen (magneto system) de denir. Bak. "magneto" ve "common-battery system"
LOCAL BOARD : English Turkish military
BÖLGESEL ASKERALMA KURULU, ASKERALMA KURULU:ABD Ordusu için mecburi askerlik hizmetine çağrılan kimselerin ilk seçimini yapan sivil heyet
LOCAL CIRCUIT : English Turkish military
LOKAL DEVRE, DEVRE:Bir telefonu santrale veya diğer bir telefona bağlayan telli devre
LOCAL COUNTERATTACK : English Turkish military
MEVZİİ KARŞITAARRUZ, MAHALLİ KARŞITAARRUZ:Kaybedilen bir yeri geri almak veya düşmana ihtiyatlarını sarfettirmek için, mahalli ihtiyatlar tarafından yapılan karşıtaarruz. Mevzii karşıtaarruz, genel karşıtaarruz (counteroffensive) dan farklı ve daha dar çerçevelidir. Bak. "counterattack" ve "counteroffensive"
LOCAL COUNTERPREPARATION : English Turkish military
MEVZİİ İMHA ATEŞİ:Cephede, mevzii bir taarruza maruz kalması muhtemel olan kısmın ateşle örtülmesi. Bu ateşin, gayesi, düşman hazırlığını bozmaktır
LOCAL FLEET RETENTIONS : English Turkish military
HAREKAT ALANI DAİMİ ULAŞTIRMA GEMİLERİ:Bak. "retentions"
LOCAL FLIGHT : English Turkish military
MEVZİİ UÇUŞ:Başlandığı yerde bitmek üzere, belirli bir saha üzerinde yapılan uçuş
LOCAL HAUL : English Turkish military
KISA MESAFELİ NAKLİYAT:Kara ulaştırmasında; bir tesis, terminal, şehir veya faaliyet merkezi civarındaki kısa seyahatlarda kullanılan bir çeşit nakliyat. Kısa mesafe dahilinde yükleme ve boşaltmaya, nispeten büyük bir zaman ayrılır. Bu nakliyat, günlük ton miktarı esasına göre kıymetlendirilir
LOCAL HOUR ANGLE : English Turkish military
MEVKİ SAAT AÇISI:Gözlemciden geçen meridyen ile rasat edilen gök cisminin enlemi üzerindeki izdüşümünden geçen meridyen arasındaki boylam farkı. Bu fark, kutupta teşekkül eden bir açı ile ifade edilir
LOCAL LINE : English Turkish military
MAHALLİ HAT:Bir telefonu santrala bağlayan hat. Bak. "trunk circuit"
LOCAL MEAN TIME : English Turkish military
MAHALLİ VASATİ ZAMAN:Güneşin gözlemcinin antimeridyeninden vasati geçişinden itibaren geçen süre
LOCAL NATIONAL : English Turkish military
MAHALLİ UYRUKLU MEMUR, MAHALLİ UYRUKLU İŞÇİ:Bir Amerikan vatandaşı olmayan ve bir memur olarak kullanıldığı memlekete, mutlak surette uyruklusu olmasa dahi
yerleşmiş bulunan ve bu memleket iş ve işçi ücretleri çizelgelerinde belirtilmiş şartlar dahilinde istihdam edilip ücreti ödenen kimse
LOCAL PAROLE : English Turkish military
MEVZİİ SALIVERME:Tutuklulara, cezaevi sınırları dışında, fakat belirli bir bölge dahilinde hareket serbestisi tanıyan durum. Bak. "barracks parole"
LOCAL PROCUREMENT : English Turkish military
YURTİÇİ KAYNAKLARDAN YEREL TEDARİK:
Bir merkezi satınalma bürosundan gayri herhangi bir müessese tarafından, kendi ihtiyaçları için, ABD Anayurdu içinden, ikmal maddeleri ve teçhizat tedariki.
ABD Anayurdu dışındaki herhangi bir bölgede bulunan bir komutanlığın ihtiyaçları için, bulunduğu bölge dahilinde ikmal maddeleri ve teçhizat tedariki
LOCAL PROTECTION : English Turkish military
MAHALLİ EMNİYET, MEVZİİ EMNİYET, YAKIN EMNİYET:Bak. "local security". LOCAL PURCHASE (AMERİKA SAVUNMA BAKANLIĞI):YEREL SATINALMA:Merkezi olmayan bir maddenin Savunma Bakanlığı dışındaki kaynaklardan temin edilmesi işlemi. Bak. "purchase". LOCAL PURCHASE (AMERİKAN SAVUNMA KURULU):YEREL SATINALMA:Merkezi olmayan bir maddenin askeri kuruluşlar dışındaki kaynaklardan temin edilmesi işlemi
LOCAL SECURITY : English Turkish military
MAHALLİ EMNİYET, MEVZİİ EMNİYET, YAKIN EMNİYET:Bir birliğin; herhangi bir mevzi, bölge veya mahalde, ya da kendi yakınında, düşman taarruzundan korunmak için aldığı mahalli, mevzii veya yakın emniyet. Buna (local protection) da denir
LOCAL SIDEREAL TIME : English Turkish military
YILDIZLARA GÖRE MAHALLİ ZAMAN:Koç burcu ilk noktasının gözlemci meridyeninden bir devri sırasında geçen süre (23 saat, 56 dakika 4 saniyedir)
LOCAL WAGE RATE NATO CIVILIAN EMPLOYEE:SAAT HESABI İŞ YAPAN YEREL NATO SİVİL İŞÇİSİ:NATO'da uluslararası sivil bir kadroda olmayan ve NATO statüsünde bulunmayan sivil işçi
LOCAL WAR : English Turkish military
YEREL SAVAŞ:Bu terim kullanılmamalıdır. Bak. "limited war"
LOCALIZER : English Turkish military
DURUM BİLDİRME BIYKINI:Bir uçağa belirli bir son yaklaşma rotasına göre yanlamasına durumunu bildiren istikamet telsiz bıykını. Bak. "beacon", "instrument landing system"
LOCALIZER MODE : English Turkish military
Uçuş kontrol sisteminde uçağı otomatik olarak durum bildirme bıykını tarafından bildirilen rotaya merkezine yönelten ve bu rotada tutan kontrol durumu
LOCAP (LOW COMBAT AIR PATROL) : English Turkish military
ALÇAK MUHAREBE HAVA KARAKOLU:
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani