Multilingual Turkish Dictionary

English

English
SLEIGH : English Turkish military

KIZAK:Top kundağının, geri tepme tertibatını ve namluyu taşıyan kısmı. Geri tepme sırasında, namlunun beşikteki yatak üzerinde kaymasını sağlar

SLENDERNESS RATIO : English Turkish military

İNCELİK ORANI, NARİNLİK ORANI:Bir roket aracı uzunluğunun çapına orantısını ifade eden bir biçim faktörü

SLEW : English Turkish military

KUNDAĞI YAMA ATMAK, BİR TOPU YANA ATMAK:Bir topu yana doğru döndürmek veya çevirmek

SLEWING MECHANISM : English Turkish military

YAN VE YÜKSELİŞ TERTİBATI:Bir silah veya aletin süratle yan hareketine veya yükseliş değiştirmesine imkan veren tertibat

SLICE : English Turkish military

DİLİM:Personel ve malzeme ihtiyaçlarına ait tahminleri elde etmek için kullanılan bir lojistik planlama faktörü. Örneğin; bir personel dilimi genel olarak, belirli temel muharip unsur toplam kuvvesi ile buna destek karargahlara ve üst karargahlara ait bütün personelden payına düşen miktarın eklenmesinden ibarettir

SLIDE : English Turkish military

SÜRGÜ:Bazı topların kama mekanizması üstünde bulunan kayıcı çene

SLIDE RULE : English Turkish military

SÜRGÜLÜ CETVEL:Matematik problemlerini çözmek için kullanılan bir cetvel

SLIDING RECOIL : English Turkish military

MÜTEHARRİK GERİ TEPME:Bak. "rolling recoil"

SLIDING STRIP : English Turkish military

SÜRGÜLÜ ŞERİT:Kriptografide; karton veya benzeri malzemeden yapılmış olup üzerinde sıra numarası gibi yazı taşıyan ve benzeri başka şeritlerin yanına muhtelif şekillerde konulabilen bir şerit

SLIDING STRIP DEVICE : English Turkish military

SÜRGÜLÜ ŞERİT TERTİBATI:Şeritlerin sokulabileceği veya sürülebileceği bir sıra kanalları ihtiva eden madeni plastik veya tahta bir altlıktan ibaret kripto aleti

SLIGHTLY WOUNDED : English Turkish military

HAFİF YARALI:Oturabilecek ve yürüyecek durumda olan yaralı. Ayrıca bakınız: "wounded"

SLING : English Turkish military

TÜFEK KAYIŞI:Bak. "gun sling"

SLING ARMS : English Turkish military

TÜFEĞİ OMUZA ASMAK:Tüfeği, kayış omuzdan geçirilmiş olarak omuza asmak

SLIP : English Turkish military

KAYIŞ:İnişe yaklaşan bir uçağın, sürat kaybetmek için, yanlara doğru yaptığı kısa kayış hareketi

SLIP INDICATOR : English Turkish military

KAYMA BELİRTİSİ:Bir uçağın normal ve yatay durumdaki iç ve yer çekimi kuvvetleri sonucu meydana gelen kuvvetler ölçümünü gösteren bir alet

SLIPPAGE : English Turkish military

PATİNAJ:Bir kavramanın sürtünme teması istenen torku temine yetmediği ve tekerleklerin ya da tırtılların çekmesi aracı hareket ettirmeye kafi gelmediği zaman ortaya çıkan durum

SLIPSTREAM : English Turkish military

PERVANE RÜZGARI, PERVANE AKIMI:Uçak pervanesinin arkaya doğru sürdüğü hava cereyanı

SLIT TRENCH : English Turkish military

YATMA ÇUKURU:Toprakta dikdörtgen şeklinde kazılan ve personelin savunmasına yarayan siper. Bak. "foxhole"

SLOPE : English Turkish military

MEYİL:Bir yokuş, duvar veya rampanın yatay mesafeye nazaran dikey yükseliş oranına göre ölçüsü

SLOPE OF FALL : English Turkish military

DÜŞÜŞ MEYLİ, DÜŞÜŞ EĞİKLİĞİ:Bir merminin düşüş miktarı ile kendi yatay hareketi arasındaki orantı; düşüş açısı tanjantı

SLOPE TAPING : English Turkish military

ŞERİT METRE İLE MEYİL ÖLÇME:Yatay mesafeyi trigonometrik fonksiyonlarla hesaplamak suretiyle, iki nokta arasındaki meyilli mesafenin şerit metre ile ölçülmesi. Bak. "taping"

SLOW FIRE : English Turkish military

YAVAŞ ATEŞ:Acemi eğitiminde ve ders atışlarında kullanılan bir atış şekli. Bu atışta; atışın tamamlanması zamana bağlanmaz. Bak. "delibrate fire" ve "fire"

SLUDGE : English Turkish military

TORTU:Yağı boşaldıktan sonra, bir motorun karterinde kalan pislik, madeni tortu vs

SLURRY : English Turkish military

BULAMAÇ, KİREÇ KAYMAĞI BULAMACI:Katı bir cisimle bir sıvının karıştırılmasından meydana gelen ve kolaylıkla akabilen, karışan. Personel, hayvan, teçhizat, araç vs. nin gazdan temizlenmesinde ve özellikle iperiti izole etmekte kullanılan çamur ve kalsiyum klorür ile suyun meydana getirdiği karışım

SLUSH : English Turkish military

NAMLUYU TEMİZLEMEK, NAMLUYU YAĞLAMAK:Bir silahın yiv ve setlerini, namlu içi temizleme mahlulü ile temizlemek veya namlusunu koruyucu yağ ile yağlamak