English
SNIPING : English Turkish military
PUSU ATEŞİ:Pusu nişancısı tarafından açılan ateş
SNIPING POST : English Turkish military
PUSU NİŞANCISI YUVASI:Önemli düşman personelini avlamakla görevlendirilen bir pusu nişancısının girdiği gizli ve genellikle tecrit edilmiş mevzi. Buna (sniper's post) da denir
SNOOPER SCOPE : English Turkish military
SNOPERSKOP:Enfraruj ışınları veren bir tertibat ile bir dürbünü bulunan, nişancıya karanlıkta görüş imkanı sağlayan ve elle taşınan bir cihaz
SNOW : English Turkish military
PARAZİT GÖRÜNTÜ:Bakınız: "noise"
SOAKAGE PIT : English Turkish military
LAĞIM ÇUKURU, FOSSEPTİK ÇUKURU:Lağımların ve bulaşık sularının akıtıldığı çukur veya hendek. Buna (sullage pit) de denir
SOAR : English Turkish military
SÜZÜLMEK:Motor kuvvetinden faydalanmaksızın ve irtifa kaybetmeden uçmak. Planör pilotları, bu keyfiyetten yükselen hava cereyanları vasıtasıyla faydalanırlar
SOCIOLOGICAL INTELLIGENCE : English Turkish military
SOSYOLOJİK İSTİHBARAT:Halk gruplarının demografik ve psikolojik yönleri ile ilgilenen stratejik istihbarat kısmı. Bak. "intelligence"
SODIUM HYDROCHLORITE : English Turkish military
SODYUM HİDROKSİT, KOSTİK SODA:Bak. "coustic soda"
SODIUM HYPOCHLORITE : English Turkish military
SODYUM HİPOKLORİT:Bazı harp gazları için temizleme maddesi olarak kullanılan, nahoş, tatlımsı kokulu, kireç kaymağı eriyiği
SODIUM SULFIDE : English Turkish military
SODYUM SÜLFÜR:Nitrogliserini izole etmek veya nötrleştirmek için metil alkol ve eriyik halinde kullanılan kimya maddesi
SOFAR : English Turkish military
SAFOR:Birkaç değişik coğrafi mahalde yüksek enerjinin ortaya çıkmasındaki değişiklikte denizde infilak yaratılması tekniği. (Bu terim "sound, fixing ve ranging" den elde edilmiştir. (Su içinde infilak mesafe ve mevki tespit metodudur)
SOFT LANDING : English Turkish military
YUMUŞAK İNİŞ:Aya veya başka bir uzay cismi üzerine iniş aracının düşmesini veya parçalanmasını önleyecek düşük bir hızla iniş. Ay yüzeyine yumuşak inişler; uzay aracının hızını azaltacak frenleme roketleri kullanılmak suretiyle önceden hazırlamaktadır. Mars üzerine yumuşak iniş, Mars atmosferinden kısmen yararlanmak suretiyle yapılabilecektir
SOFT MISSILE BASE : English Turkish military
ZAYIF FÜZE KAİDESİ:Bir nükleer patlamaya karşı korunması olmaya bir rampa kaidesi
SOFT SPOT TACTICS : English Turkish military
ZAYIF NOKTALARA TAARRUZ TAKTİĞİ:Bir taktik çeşidi. Bu taktikte; tanklar ve diğer hücum unsurları kuvvetli bir şekilde savunulan mevkilere çatmayıp, en az mukavemet gösteren noktalardan nüfuz ederler. Kuvvetli bir şekilde savunulan mevkiler, daha sonra geriden veya yanlardan taarruz, eden diğer kıtalar tarafından düşürülür
SOFT STRUCTURE : English Turkish military
YUMUŞAK YAPI:Genellikle zeminde bulunan nispeten hassas bir yapı
SOFTWARE : English Turkish military
YAZILIM:Bir veri işlem sisteminin çalıştırılmasıyla ilgili dokümantasyon, usuller, ve kompüter programları; örnek; yerleştiriciler, el kitapları, devre diyagramları
SOFTWARE (DATA AUTOMATION) : English Turkish military
GAYRİ MADENİ AKSAM:Belirli bir komputere tahsis edilen (veya komputerin beraberinde bulunan) programlama destek rutinleri ile faydalanma rutinleri paketi. Paket genel olarak, bir derleştirici, bir çevirici çalıştırma (veya kontrol) sistemini, ayıklama yardımcı parçaları (debugging aids) ve bir alt rutin kitaplığını ihtiva eder
SOIL SHEAR STRENGTH : English Turkish military
TOPRAK ÇATLAMA DAYANIKLILIĞI:Toprağın çatlama stresine (gerilimine) karşı olan maksimum dayanıklılığı
SOLAR CONSTANT : English Turkish military
GÜNEŞ SABİTESİ:Arzın güneş etrafındaki yörüngesinin ortalama yarı çapında, engelsiz güneş ışınlarına maruz saha birimine gelen enerji miktarı
SOLAR CORPUSCLES : English Turkish military
GÜNEŞ ZERRELERİ:Güneş üzerinde düzen bozukluğuyla güneş sistemi içine serpilen zerreler, genellikle protonlar. Arzın, bu serpintilerden birinin yolunu kesmesi halinde zerreler, Arz manyetik alanına karışır ve iyonosfer düzensizliği meydana getirir
SOLAR CORPUSCULAR RAYS : English Turkish military
GÜNEŞ ZERRESİ IŞINLARI:Güneşten yayılan kozmik ışıma (radyasyon)
SOLAR NOISE : English Turkish military
GÜNEŞ PARAZİTİ:Radyo frekanslarında güneş atmosferi elektromanyetik ışıması
SOLDIER : English Turkish military
ASKER, ER:Orduya mensup herhangi bir kimse. SOLDIER'S AND SAILOR'S CIVIL RELIEF ACT:SİVİL MÜKELLEFİYETLERDEN MUAFİYET KANUNU:Bazı sivil mükellefiyetlerin tatbikatını ertelemek suretiyle Silahlı Kuvvetler mensuplarına adli ve hukuki himaye sağlayan federal kanun. Buna, yalnız (Civil Relief Act) da denir
SOLDIER' S QUALIFICATION CARD : English Turkish military
ER EVSAF KARTI:Her ere ait esas sınıflandırma kartı. Bu kartta, erin, kısa hal tercümesi, tahsil hayatı, mesleki ve askeri tecrübesi, test notları ve diğer bilgiler bulunur
SOLDIER'S DEPOSITS : English Turkish military
ERAT MEVDUAT HESABI:Erat sınıfından şahısların kendi personel subayları aracılığıyla ve bir maliye ve muhasebe subayı yanında yatırılmış paralar
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani