English
SOLDIER'S MEDAL : English Turkish military
FEDAKARLIK MADALYASI:Muharebe veya uçuşlar dışında gösterilmiş kahramanlıklar için verilmiş madalya. Madalya sıra numarası 7'dir
SOLE STORAGE AND ISSUE RESPONSIBILITY : English Turkish military
DEPOLAMA VE DAĞITMA ESAS SORUMU:Ordu için belirli bir maddenin ikmalinden sorumlu olan bir teknik hizmetin, bu maddeyi, Kara Kuvvetleri namına, depolamak ve dağıtmakla sorumlu tutulması
SOLENOID SWEEP : English Turkish military
SOLENOİD TARAMA:Bir deniz mayın harbinde, yüzen bir demir tüp üstünde yatay eksen bobininden oluşan bir manyetik tarama
SOLID COLOR : English Turkish military
DÜZ RENK:Noktalarla veya çizgilerle kesilmeksizin boyanmış renk
SOLID FUEL : English Turkish military
KATI YAKIT:Maden kömürü, kok, mangal kömürü, briket, toz yakıt, odun veya bunlardan yapılmış çeşitli yakıtlar ve benzerleri
SOLID PROPELLANT : English Turkish military
KATI YAKIT:Devamlı kimyasal yanış için lüzumlu bütün harçlardan meydana gelmiş, katı halde bir roket yakıtı. Arzu edilen kimyasal ve fiziksel hassaları meydana getirecek şekilde karıştırılmış yakıt ve yakıcı madde birleşimi. Katı yakıtlar, genellikle kalıp halinde katılaştırılmış plastik haldedir. Açıkta kalan kısımlarından yanar ve tepki kuvveti meydana getirecek sıcak egzoz gazları çıkarır
SOLID ROCKET FUEL : English Turkish military
KATI ROKET YAKITI:Bak. "solid propellant"
SOLIFLUCTUATION : English Turkish military
TOPRAK AKMASI:Zaman zaman donan ve çözülen doymuş toprak kitlelerinin, yer çekimine uyarak yamaçlardan yavaş yavaş akışından ibaret toprak aşınması
SOLITARY CONFINEMENT : English Turkish military
HÜCRE HAPSİ:Bir şahsın, genel olarak, sınırlı diyet (restricted diet) ile, ceza maksadıyla veya emniyet müşahede, tahkikat vs. sebeplerle tek hücreye veya bir odaya kapatılması
SOLUTION : English Turkish military
HABER ÇÖZME:Bak. "solve"
SOLVE : English Turkish military
HABER ÇÖZMEK, KRİPTANALİZE ETMEK:Kapalı haberdeki açık metni kriptanaliz işlemi ile bulmak, analize anahtarları ve bunların tatbik esaslarını çözmek
SOLVENT : English Turkish military
SENTETİK KURU TEMİZLEME ERİYİĞİ, ERİTİCİ MADDE:Bak. "chlorinated hydrocarbon"
SONAR : English Turkish military
SONAR:Su içindeki cisimlerin tespit ve yerlerinin belirlenmesi amacıyla kullanılan bir akustik cihaz (bu terim "sound navigation and ranging" kelimelerinden türetilmiştir)
SONAR CAPSULE : English Turkish military
SONAR KAPSÜLÜ:Yüksek frekansta ses dalgaları yansıtan bir kapsül. Sonar kapsülü, bir atmosfere dönüş cismine takıldığı takdirde, dönüş cisminin yerini tespitte faydalanılabilir
SONDE : English Turkish military
SOND:Bak. "radiosonde"
SONIC : English Turkish military
SES, SESLE İLGİLİ:Sesle veya ses hızıyla ilgili. Bak "speed of sound"
SONIC BOOM : English Turkish military
SES PATLAMASI:Ses üstü hızla uçan bir uçağın meydana getirdiği bir ses dalgası. Kulağa ulaştığı zaman duyulan, patlamayı andırır bir ses. Esas şok dalgaları konik biçimindedir ve uçağın önünde ve arkasında teşekkül eder. Şok dalgası koni açısı; uçağın hızına ve sesin, teşekkül ettiği ortamdaki hızına bağlıdır. Ses dalgasını işitme duyusu ile hisseden bir gözlemciye her şok dalgasının ulaşması, kendisini bir patlama sesi ile belli eder
SONNE PHOTOGRAPHY : English Turkish military
ŞERİT FOTOĞRAF ALIMI:Devamlı şerit halinde fotoğraf alma. Son derece dar bir diyaframdan geçen ve uçağın süratiyle ayarlanan hareket halindeki bir film üzerine alındığı için, resmi bütün uzunluğu boyunca, kesintisiz olarak gösteren bir arazi şeridinin fotoğrafı. Aralıklı objektif ve diyaframla çift çekildiği takdirde, ortaya çıkan fotoğraf şeridi, stereoskopik şekilde incelenebilir
SONOBUOY : English Turkish military
SONO ŞAMANDIRASI (SONOBOY):Dalmış denizaltıları keşif için kullanılan ve harekete geçirildiğinde telsiz vasıtası ile bilgi yayan sonar cihazı. Aktif yönlü veya yönsüz, ya da pasif yönlü veya yönsüz olabilir
SORPTION : English Turkish military
EMME VE TUTMA:Gaz, sıvı veya katı zerrecikleri emme (içte eritme) veya adsorpsiyon (satha yapıştırma) suretiyle emme ve tutma işlemi. Özellikle aktif kömürün kimyasal madde buharları üzerindeki etkisi
SORTIE : English Turkish military
SORTİ:
ANİ TAARRUZ: Bir savunma mevziinden yapılan ani bir taarruz. Bu anlamda, bazen (sally) olarak kullanılır.
Bir uçağın harekat görev uçuşu.
Harekat veya manevra maksadıyla bir liman veya demir yerinden ayrılma
SORTIE (AIR) : English Turkish military
SORTİ (HAVA):Bir uçağın harekat maksadıyla uçması
SORTIE NUMBER : English Turkish military
SORTİ SAYISI:Bir hava keşif sortisinde bütün sensörler tarafından alınan görüntüleri tanımlamak için kullanılan referans
SORTIE REFERENCE : English Turkish military
SORTİ REFERANSI:Bak. "sortie number"
SORTIE-PLOT : English Turkish military
SORTİ PLOTU:Bir sorti sırasında alınan görüntünün haritada gösterilmesi. Bak. "master plot"
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani