English
STEADY HOLD : English Turkish military
TÜFEĞE HAKİMİYET:Kabza kavramada silaha hakimiyet
STEADY ON:YAVAÞ - TAMAM ! : English Turkish military
Tank atış komutunun bir kısmı. Nişancı STEADY komutu ile kuleyi yavaş yavaş döndürür. DUR anlamına gelen ON komutu ile döndürüşe son verir. Bak. "on"
STEAMHUMMER : English Turkish military
BUHARLI ŞAHMERDAN:
STEEL HELMET : English Turkish military
ÇELİK BAŞLIK, MİĞFER:Bak. "helmet"
STEEL-ARCH SHELTER : English Turkish military
ÇELİK KEMERLİ SIĞINAK:Bak. "shelter"
STEEP TURN : English Turkish military
KESKİN DÖNÜŞ:Bir uçağın ani ve keskin bir dönüş manevrası. Buna eskiden (tight turn) denirdi
STEER : English Turkish military
Hava önlemesinde, yakın hava desteği ve hava tacizinde "bana ulaşmak için (veya...) manyetik yönlendiriciyi ayarlayın" anlamında kod
STEERING BRAKE : English Turkish military
İSTİKAMET FREN TERTİBATI:Bir tırtıllı araçta, dönüş, durma ve frenleme işini yapan tertibat
STELLAR GUIDANCE : English Turkish military
YILDIZLA GÜDÜM:Bir füzeye; esas itibariyle füzenin ve bazı gök cisimlerinin nisbi durumlarına göre, önceden seçilmiş bir rota takip ettiren bir sistem. Bak. "guidance"
STELLAR MAP MATCHING : English Turkish military
YILDIZ HARİTASIYLA YÖNETME:Bir füze veya aracın uçuşu sırasında yapılan işlem. Güdüm sistemi içine yerleştirilmiş bir yıldız haritası, araca güdüm vermek için, teleskopta görünen yıldızların mevkiine uydurulur
STEP : English Turkish military
BASAMAK, STEP:Bir deniz uçağının şamandıra veya teknesinin dip kısmına, su mukavemetini ve emmeyi azaltmak ve su üzerinde idaresini kolaylaştırmak için takılan, merdiven basamağına benzer set
STEP APPROACH TESTING : English Turkish military
KADEMELİ DENEME:Komple bir füzenin masraflı uçuş denemelerini kısmak için uygulanan bir füze deneme usulü. Deneme, birbirini takip eden kademeler halinde yapılır. Önce; füze ana parçaları denenir ve bu elverişli olduklarına kanaat getirilinceye kadar devam eder. Sonra bütün komple ana parçalar denenir; bunu gövdenin kontrolü ve tahrik sisteminin sabit durumda statik ateşleme denemeleri takip eder. Nihayet, bütün füzelerin statik denemeleri ve arkasından fiili uçuş denemeleri yapılır. Böylece; her kademe komple füzede, mümkün olan en alt seviyedeki parça ve sistemlerin güvenlik derecesinin kontroluna imkan vermiş ve tali komple parçalarla tali sistemler birbirine takıldıkça füze komple parçalarıyla sistemlerin karşılıklı çalışmaları kontrolden geçmiş olur
STEP ROCKET : English Turkish military
KADEMELİ ROKET:İki veya daha çok kademeli bir roket
STEP-UP : English Turkish military
MÜNAVEBELİ İLERLEME:Bir karargahın münavebeli ilerleme imkan ve kabiliyeti sağlayan unsuru
STEPPED-UP SEPARATION : English Turkish military
DİKİNE AYRILMA:Arkadaki veya kademedeki uçaktan yukarı doğru ölçülen bir uçağın dik olarak ayrılması
STEREO RANGE FINDER : English Turkish military
STEREO TELEMETRE:Bak. "stereoscopic range finder"
STEREO-PAIR : English Turkish military
STEREOSKOPİK ÇİFT:Bak. "stereoscopic pair"
STEREOCOMPARAGRAPH : English Turkish military
STEREOKOMPARAGRAF:Yer yüksekliklerini şekillerin fotoğraflar üzerindeki görünüş farklarını ölçerek tayine yarayan ve topograf haritalarını hazırlanmasında kullanılan stereoskopik alet
STEREOGRAM : English Turkish military
STEREOGRAM:Bir stereoskop ile incelenmek üzere yan yana konmuş iki diyagram veya bindirmeli iki hava fotoğrafı
STEREOGRAPHIC COVERAGE : English Turkish military
STEREOGRAFİK KAPLAMA:Bir resmin 3 buutlu temsilini sağlamak için alınan bindirmeli hava fotoğrafları; % 60 bindirme normal sayılmakta, 7 53 bindirme ise asgari kabul edilmektedir
STEREOPHOTOGRAMMETRY : English Turkish military
STEREOFOTOGRAMETRİ:Stereoskopik alet ve usullerin yardımıyla yapılan fotogrametri
STEREOPLANIGRAPH : English Turkish military
STEREOPLANIGRAF:Çekiliş açılarına bağlı kalmaksızın, birbiri üzerine bindirilmiş fotoğraflardan stereoskopik şekil meydana getirmeye muktedir ve mekanik bir tersim tertibatı ile teçhiz edilmiş, çok sıhhatli stereoskopik ve fotogrametrik harita yapma aleti
STEREOSCOPE : English Turkish military
STEREOSKOP:Herbirine ayrı gözle bakılmak üzere, bu cismin veya sahanın iki bindirmeli fotoğrafının aynı zamanda görülmesini temin eden optik alet. Bu aletle, cisim veya sahanın bindirmeli fotoğrafına bakılınca, zihinde mücessem bir model teşekkül eder ve bakılan saha, bütün yükseklik ve derinlikleriyle tabi haldeki gibi görünür
STEREOSCOPIC BASE : English Turkish military
STEREOSKOPİK BAZ:Bak. "base line"
STEREOSCOPIC COVER : English Turkish military
STEREOSKOPİK FOTOĞRAF SAHASI:Tam steroskopik incelemeye imkan verecek şekilde bindirmeli çekilmiş fotoğraflar
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani