English
STOCKPILE TO TARGET SEQUENCE (NATO) : English Turkish military
YEDEK STOKTAN HEDEFE GEÇİŞ SIRASI:Bir nükleer silahın depodan çıkarılıp montesi, denenmesi, nakli ve hedefe atılması için gerekli olayların sırası ve birbiriyle bağlantısı
STOCKS : English Turkish military
STOKLAR:Kullanılmaya hazır elde bulunan ikmal maddeleri ve malzeme miktarı. Bak. "Operational Stocks" "heather operational stocks"
STOKES MORTAR : English Turkish military
SİPER HAVANI:Bak. "trench mortar"
STONE-ICE : English Turkish military
TAŞ BUZU:Bak. "ground ice"
STOP : English Turkish military
TAHDİT ÇENESİ:Bir mekanizmada, özellikle, otomatik tabanca gibi silahlarda, hareket eden bir kısım hareketler alıkoyan veya hareketten alıkoymak için kilit görevi gören tertibat
STOP SQUAWK : English Turkish military
"Düşman veya dost tanıtma ana kontrolünü kapatın" anlamında kod
STOP WATCH : English Turkish military
KRONOMETRE:Bak. "time interval recorder"
STOPPAGE : English Turkish military
TUTUKLUK:Ateş eden bir silahın, silah veya cephanedeki bir kusur sonucu, kendiliğinden durması. Buna "jam" da denir
STOPPAGE OF PAY : English Turkish military
MAAŞIN KESİLMESİ:Kanunla tayin edilen hallerde, bir şahsın maaş veya ücretinden bir kısmının veya tamamının kesilmesi
STOPWAY : English Turkish military
DURMA BÖLGESİ:İlgili makam tarafından kesintisiz bir kalkış için bir uçağın durabileceği kalkış yönünde uygun bir alan olarak yapılan ve kalkış pistinin sonunda yer alan belirlenmiş üçgen saha.
000 kiloluk bir uçağı (
000 paund) taşıyabilecek şekilde olmalıdır
STORABLE PROPELLANTS : English Turkish military
FÜZEDE DEPOLANABİLİR YAKITLAR:Füzede, belirli çevre şartları içinde, hasar meydana gelmeden yedek havalandırma veya katkıya lüzum göstermeksizin depolanabilen, sıvı veya katı roket yakıtları
STORAGE : English Turkish military
BİRİKTİRME, HAFIZA, DEPOLAMA:
Verilerin muntazam yayım ve belgelenmesi için herhangi bir şekilde tutulması.
İçine bilgilerin kaydedilip arzu edildikçe faydalanılabilen elektronik elektrostatik, donanım veya diğer unsurlar.
Herhangi bir kompüterde silinebilir biriktirme. Buna (memory) de denir.
Depoya koyma veya doldurma. Ordu mallarını,; bir ambar, sundurma veya açık sahaya yerleştirme veya böyle bir yerde muhafaza. Depolama; tesellüm faaliyetinin bir devamı; sevkiyat veya dağıtım faaliyetinin başlangıcıdır. Bak. "ammunition and toxic material open space", "bulk storage", "igloo space", "large lot storage", "medium lot storage", "open unimproved storage space", "open unimproved wet space" ve "small lot storage"
STORAGE AND ISSUE RESPONSIBILITY : English Turkish military
DEPOLAMA VE DAĞITIM SORUMU:Belirli bir ikmal maddesi veya çeşitli ikmal maddelerinin alınması, depolanması ve dağıtımı konusunda bir teknik hizmet ve komutanlığa verilmiş olan sorum
STORAGE BUILDING : English Turkish military
DEPOLAMA YERİ, DEPO:İkmal maddelerini depolamak amacıyla inşa edilmiş veya kiralanmış bina; bu binanın bir kısmı büro, malzeme deposu, tamirhane vesaire için ayrılıp kullanılabilir
STORAGE CAPACITY : English Turkish military
BELLEK SIĞASI:Bellek içinde bulunabilecek bilgi miktarı
STORAGE IN TRANSIT : English Turkish military
TRANSİT NAKLİYE ANLAŞMASI:Eşyanın bir ara noktada durdurulmasına ve bu noktadan son sevk yerine yapılacak nakliyatın, daha yüksek bir navluna ihtiyaç gösteren transit noktalarına ve transit noktalarından yapılmış aktarmasız nakliye ücretleri (local rates) birleşimi yerine, direkt tarifeye (through rate) tabi tutulmasına imkan veren, anlaşma
STORAGE LIFE : English Turkish military
DEPOLAMA ÖMRÜ:Belirli depolama şartlarında patlayıcıları da içeren bir ikmal maddesinin beklenen servis ve emniyetli muhafaza süresi. Ayrıca bakınız: "shelflife"
STORAGE MAINTENANCE : English Turkish military
DEPOLAMA BAKIMI:Depolanmış malzeme ve teçhizatın, demode olması hali dışında, her türlü sebeplerle bozulmasına engel olma
STORAGE PARK : English Turkish military
ARAÇ PARKI:Araçların, günlük hizmetlerde kullanılmadıkları zaman muhafaza edildikleri saha
STORAGE SPACE : English Turkish military
DEPOLAMA SAHASI:İnşa şekline bakılmaksızın, depolama amacıyla kullanılan herhangi bir saha. Depolama sahaları inşaat özellik ve amaçlarına göre: (1) Kapalı depolama sahası (covered storage space), (2) Döküm sıvı depolama sahası (bulk liquid storage space), (3) Açık depolama sahası (open storage space) (4) Transit ambarı depolama yeri (transit shed space)
kullanılış ve kontrol şekline göre de: (1) Mal konmayan depolama sahası (nonstorage space), (2) Kullanılabilir net depolama sahası (net usable storage space), (3) Gözlü raflarda depolama sahası (bin storage space), (4) Gelecek malzeme depolama sahası (actual obligated space) olarak sınıflandırılır. Bu terimlere bakınız
STORE : English Turkish military
BİRİKTİRME:Bir belleğe bilgi yerleştirme
STORE KEEPER : English Turkish military
AMBAR MEMURU:Belirli bir depolama yerindeki işten sorumlu olan memur
STOREPEDE : English Turkish military
HAVADAN İKMAL KOVANI:Yüklerin havadan yere atılmasında kullanılan tertibat
STORES : English Turkish military
Bak. "naval stores", "supplies"
STORM : English Turkish military
SAĞANAK HÜCUMU YAPMAK:Bir düşman mevziine çok şiddetli bir hücum yapmak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani