Multilingual Turkish Dictionary

French

French
DÉGUSTER : French Turkish

"(içki) tadına bakmak, tatmak; tadını çıkara çıkara yemek\\içmek"

DÉGÂT : French Turkish

[le] zarar, hasar

DÉGÉNÉRATION : French Turkish

[la] soysuzlaşma, yozlaşma

DÉGÉNÉRER : French Turkish

soysuzlaşmak, yozlaşmak

DÉGÉNÉRER EN : French Turkish

çevrilmek,
e dönmek

DÉGÉNÉRESCENCE : French Turkish

[la] soysuzlaşma, yozlaşma

DÉGÉNÉRÉ : French Turkish

[le] [la] soysuzlaşmış, yozlaşmış

DÉHANCHEMENT : French Turkish

"[le] kalça çıkığı; kalçasını sallayarak yürüme"

DÉIFIER : French Turkish

tanrılaştırmak

DÉISME : French Turkish

[le] yaradancılık, deizm

DÉISTE : French Turkish

[le] [la] yaradancı, deist

DÉJECTION : French Turkish

"[la] dışkı boşaltma, boşaltım; dışkı"

DÉJETER : French Turkish

eğmek, eğriltmek, bükmek

DÉJEUNER : French Turkish

"[le] kahvaltı; öğle yemeği "

DÉJEUNER D'AFFAIRES : French Turkish

iş yemeği

DÉJEUNER DE SOLEIL : French Turkish

süreksiz şey, gelip geçici

DÉJOUER : French Turkish

aşarısızlığa uğratmak, bozmak, önlemek

DÉJÀ : French Turkish

"şimdiden; daha önce; henüz; çoktan "

DÉJÀ-VU : French Turkish

[le]

DÉLABREMENT : French Turkish

"[le] haraplık, viranlık; bozukluk"

DÉLABRER : French Turkish

"bozmak; harap etmek, viran etmek "

DÉLABRÉ : French Turkish

"harap, viran; bozuk"

DÉLACER : French Turkish

ağını çözmek, gevşetmek

DÉLAI : French Turkish

[le] mühlet, süre, vade

DÉLAI DE PRÉAVIS : French Turkish

ihbar süresi