French
DÉLÉGATION : French Turkish
"[la] yetkili kılma, yetkilendirme; vekâlet verme, vekâlet; heyet, kurul"
DÉLÉGUER : French Turkish
"elçi olarak göndermek; yetkili kılmak, yetkilendirmek"
DÉLÉGUÉ : French Turkish
[le] [la] elçi, temsilci, delege
DÉMAGNÉTISER : French Turkish
mıknatıslığını gidermek
DÉMAGOGIE : French Turkish
[la] demagoji, laf ebeliği
DÉMAGOGIQUE : French Turkish
demagojik
DÉMAGOGUE : French Turkish
[le] demagog, lafebesi
DÉMAILLER : French Turkish
sökmek
DÉMAILLOTER : French Turkish
kundağını açmak
DÉMANGEAISON : French Turkish
[la] kaşınma, kaşıntı
DÉMANGER : French Turkish
kaşındırmak
DÉMANTELER : French Turkish
"yıkmak; bozmak"
DÉMANTÈLEMENT : French Turkish
[le] parçalama, dağıtma
DÉMAQUILLANT : French Turkish
[le] makyaj temizleyicisi
DÉMARCATION : French Turkish
"[la] sınır çekme, sınırlama; sınır"
DÉMARCHAGE : French Turkish
[le] kapı kapı dolaşıp mal satma
DÉMARCHE : French Turkish
"[la] yürüyüş, gidiş; başvurma, teşebbüs, girişim"
DÉMARCHEURUSE : French Turkish
[le] [la] kapı kapı dolaşan satıcı
DÉMARQUAGE : French Turkish
[le] markasını çıkarma
DÉMARQUER : French Turkish
"markasını çıkarmak; markajdan kurtarmak "
DÉMARQUÉ : French Turkish
demarke
DÉMARRAGE : French Turkish
"[le] hareket etme, kalkma; işleme, çalışma"
DÉMARRER : French Turkish
"(gemi) palamarını çözmek; (taşıt) yola çıkmak, kalkmak; işlemek"
DÉMARREUR : French Turkish
[le] işletme anahtarı
DÉMASQUER : French Turkish
maskesini kaldırmak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani