Multilingual Turkish Dictionary

French

French
DÉLAISSER : French Turkish

"yalnız bırakmak; yüzüstü bırakmak; vazgeçmek"

DÉLAISSÉ : French Turkish

kendi başına bırakılmış, kimsesiz, yalnız

DÉLASSANT : French Turkish

yorgunluk alıcı, dinlendirici

DÉLASSEMENT : French Turkish

[le] yorgunluk alma, dinlenme, dinlendirme

DÉLASSER : French Turkish

yorgunluk almak, dinlendirmek

DÉLATEUR : French Turkish

[le] [la] hafiye, muhbir

DÉLATION : French Turkish

"[la] hafiyelik, muhbirlik; ihbar"

DÉLAVER : French Turkish

"rengini açmak; ıslatmak, suya bastırmak"

DÉLAVÉ : French Turkish

soluk, rengi atmış

DÉLAYAGE : French Turkish

[le] sulandırma, suda eritme

DÉLAYER : French Turkish

yoğunluğunu azaltmak, sulandırmak, suda eritmek

DÉLAYER UNE PENSÉE : French Turkish

uzun uzadıya anlatmak

DÉLECTABLE : French Turkish

tadı güzel, lezzetli, nefis

DÉLECTATION : French Turkish

"[la] tat çıkarma; tat alma, zevk alma"

DÉLESTER : French Turkish

"safrasını boşaltmak; yükünü hafifletmek"

DÉLIBÉRANT : French Turkish

tartışan, görüşen

DÉLIBÉRATIF : French Turkish

"tartışıcı; oy verme hakkı olan "

DÉLIBÉRATION : French Turkish

"[la] konuşma, görüşme, tartışma; karar "

DÉLIBÉRER : French Turkish

"(iş) konuşmak, görüşmek; iyice düşünmek"

DÉLIBÉRÉ : French Turkish

"kararlı; bilinçli, kasıtlı "

DÉLIBÉRÉMENT : French Turkish

"kesin kararla; bile bile, kasten"

DÉLICAT : French Turkish

"ince, nazik; lezzetli; hoş, güzel; dayanıksız"

DÉLICATEMENT : French Turkish

"ince ince; incelikle"

DÉLICATESSE : French Turkish

"[la] incelik; lezzet; nezaket; dayanıksızlık; titizlik"

DÉLICE : French Turkish

"[le] derin zevk; mutluluk"