Multilingual Turkish Dictionary French

GRIOTTE : French Turkish

[la] vişne

GRIOTTIER : French Turkish

[le] vişne ağacı

GRIPPE : French Turkish

"[la] grip; hoşlanmazlık, antipati "

GRIPPE-SOU : French Turkish

[le] [la] cimri, pinti, paragöz

GRIPPER : French Turkish

"yakalamak, enselemek; sıkışmak, tutukluk yapmak"

GRIPPÉ : French Turkish

gripli

GRIS : French Turkish

"kır, boz, külrengi; çakırkeyf "

GRISAILLE : French Turkish

"[la] tekrenkli kabartma taklidi resim; grilik; tekdüzelik, sıkıcılık"

GRISANT : French Turkish

sarhoş edici, baş döndürücü

GRISER : French Turkish

"çakırkeyf yapmak, başını döndürmek; aklını şaşırtmak "

GRISERIE : French Turkish

"[la] çakırkeyf hali; sarhoşluk"

GRISON : French Turkish

[le] eşek

GRISONNANT : French Turkish

kırlaşmış

GRISONNER : French Turkish

kırlaşmak, ağarmak

GRISOU : French Turkish

[le] grizu

GRISÂTRE : French Turkish

"külrengine çalan; iç karartıcı, kasvetli"

GRIVE : French Turkish

[la] ardıçkuşu

GRIVELER : French Turkish

çıkar sağlamak, çöplenmek

GRIVOIS : French Turkish

açık saçık

GRIVOISERIE : French Turkish

[la] açık saçıklık

GRIÈVEMENT : French Turkish

tehlikeli biçimde

GRIÈVEMENT BLESSÉ : French Turkish

ağır yaralı

GROENLAND : French Turkish

[le]

GROG : French Turkish

[le] grog, şekerli su ve rom karışımı

GROGGY : French Turkish

sersemlemiş