Multilingual Turkish Dictionary French

GROGNEMENT : French Turkish

[le] homurdanma, homurtu

GROGNER : French Turkish

"bağırmak, homurdanmak; homurdanarak söylemek"

GROGNON : French Turkish

"homurdanıcı; suratsız"

GROIN : French Turkish

[le] (domuzda) burun kısmı, somak

GROMMELER : French Turkish

"homurdanmak; (yabandomuzu) bağırmak"

GRONDEMENT : French Turkish

[le] gürleme

GRONDER : French Turkish

"homurdanmak, söylenmek; gürlemek; paylamak, azarlamak"

GRONDIN : French Turkish

[le] kırlangıçbalığı

GROS : French Turkish

"büyük olarak; çok; pahalıya; toptan"

GROS BAGAGES : French Turkish

agaja verilecek eşya

GROS BONNET : French Turkish

önemli kişi, ileri gelen, kodaman

GROS BÉTAIL : French Turkish

sığır cinsi, mal

GROS DE L'EAU : French Turkish

kabarık deniz

GROS INTESTIN : French Turkish

kalınbağırsak

GROS MOT : French Turkish

kaba söz, sövgü

GROS MOTS : French Turkish

kaba sözler

GROS PLAN : French Turkish

yakın çekim, yakından çekilmiş resim

GROS PORTEUR : French Turkish

"geniş gövdeli uçak; jumbo jet "

GROS TEMPS : French Turkish

kötü hava

GROS TITRE : French Turkish

aşlık, manşet

GROSEILLE : French Turkish

[la] frenküzümü

GROSEILLE À MAQUEREAU : French Turkish

ektaşiüzümü

GROSEILLIER : French Turkish

[le] frenküzümü fidanı

GROSSE : French Turkish

"[la] on iki düzine; kalın yazı"

GROSSE LÉGUME : French Turkish

önemli kişi