Multilingual Turkish Dictionary

Germany To Turkish

Germany To Turkish
VERHARSCHEN : German Turkish

l. (Schnee) sertlesmek
(Wunde) kabuk bag-lamak; iltiydm bulmak

VERHARZEN : German Turkish

(intr.) recinelesmek, sakizlasmak; (trJ recine-le(stir)mek; recine ile örtmek

VERHASPELN : German Turkish

(Garn) dolastirmak; sich ^ l. kansmak, keceles-mek
(P.) ucunu kulpunu kaybetmek; sözünü sasir-mak; dili diline dolasmak; (grob:) akim derken bokum demek

VERHAU : German Turkish

m, n l. mani, mania, engel
F (Durcheinander) kesmekes, karmakansiklik

VERHAUEN : German Turkish

l. b-ne sopa cekmek; dayak atmak; b-ni patak-lamak
Seh. (Prüfungsarbeit) bsi yüzüne gözüne bulas-tirmak; sich ^ F cok yanilmak; fahis hir hata yapmak; yanlislik yapmak; cam devirmek; pot kirmak

VERHAßT : German Turkish

hie sevilmeyen; müstekreh, menfur; kendisine karsi garez beslenen; sich ^ machen kendinden nefret ettir-mek

VERHEBEN : German Turkish

: sich ~ agir bsi kaldirarak k-ni zorlamak

VERHEDDERN : German Turkish

F kan§tirmak. karmakan§ etm.; sich ~ l. kivramak; birbirine kansmak
(P.) ipin ucunu kacir-mak; sagini solunu bilmemek; bocalamak; ucunu kulpunu kaybetmek; dili diline dolasmak

VERHEEREN : German Turkish

(Land) kinp gecirmek; yakip yikmak; harabeye döndürmek; imha etm.
end l. (katastrophal) müthis, yikici, tahripkär, korkunc. dehsetli, feci
(scheußlich) gayet cirkin
(geschmacklos) tatsiz 9ung/harap etme; tahrip; yikimlik;
en anrichten tahribat yapmak

VERHEHLEN : German Turkish

s. verheimlichen

VERHEILEN : German Turkish

(Wunde) iyilesmek, kapanmak; iltiyam bulmak

VERHEIMLICHEN : German Turkish

l. (verstecken) gizlemek, saklamak, örtmek
(nicht zeigen) belli etmemek
(Vermögenswerte)^. mal kacirmak
(geheimhalten) kapak vurmak; was sich auf die Dauer nicht ~ läßt kirmizi gömiek; Man hat ihm das verheimlicht. Bu, kendisinden sakli kaldi. Die Sache läßt sich nicht länger ~. Mizrak cuvala sigmaz. Spr.
i sakli. hafi

VERHEIRATEN : German Turkish

eviendirmek; (volkstüml.): basgöz etm.; sich ^ evienmek; (volkstüml.): basgöz olm. (Frau a.) kocaya varrnak; (Mann a.) kan almak; dünya evin s;irmek
et evii, müteehhil; (Frau a.) kocali; ~ und mit eigenem Haushalt evii barkli;
e Frau aile kadim Qung/evlenme, izdivac, teehhül

VERHEIZEN : German Turkish

l. isitarak sarf etm.
(Truppen) F zayiata bak-mayarak muharebeye sokmak

VERHEIßEN : German Turkish

(l) ( Inf.) l. (versprechen) vaat etm., soz ver-> mek
(prophezeien) evvelden haber vermek
(Glück, Gutes) müjdelemek; (II) (Part. Perf.): das
€ Land (Bibel) Arzi Mevut; Adanmis Ulke
ungs.voll vaatkär, umdurucu;
e Blicke zuwerfen (Mädchen) bakisiyle ümit vermek; V: avans (od. pas) vermek

VERHELFEN : German Turkish

(j--m zu et.) b-ne bsi temin etm., kazandirmak; elde etmesi icin yardimda bulunmak; j-m zur Flucht ^ kacmasina yardim etm

VERHERRLICHEN : German Turkish

tazim ve tebcii etm., ululamak, methüsena etm., ayyuka cikarmak; lit. a. tannsamak Qung/methi-yecilik

VERHETZEN : German Turkish

tahrik ve tesvik etm.; fesada vermek; kiskirt-mak

VERHEULT : German Turkish

agiamakla sismis

VERHEXEN : German Turkish

üyülemek, afsunlamak, sihirlemek
t büyülü, afsunlu; perilere ba^li

VERHIMMELN : German Turkish

l.b^-netapmak, perestis etm.
(überschweng-lich verehren) göklere cikarmak

VERHINDERN : German Turkish

l. b;/e mani olm., engel koymak, bsi menetmek
(vorbeugcr) bsi önlemek; bse mahal birakmamak; önüne gecmek; Morgen kann ich nicht kommen; ich bin verhindert. V.iriii gekmem, maniim var

VERHOFFEN : German Turkish

(Wild) ürkerek bulundugu yerin tehlikesiz olup olmadigmi yoklamak

VERHOHLEN : German Turkish

gizli, sakli

VERHOLZUNG : German Turkish

tahassüp, odunlasma