Germany To Turkish
ÜBERTRAGBAR : German Turkish
l. gecirilebilir, nakledilebilir
yur. kabilidevir; temliki mümkün
med. bulasik, säri; Nicht —. Zata mah-sustur.
en (l) (Inf.) l. gecirmek, nakletmek, götürmek
(Besitz) devir ve ferag etm.; temlik etm.
(Blut) aktarmak, nakletmek
(Befugnis) b-ne salähiyet teffiz etm.
(Aufgabe) uhdesine gecirmek; görevlendirmek, tavzif etm.
(j-m die Besorgung von et.) b-ne bir ist havale (od. yüz) etm., göcermek
(Würde, Rang) tevcih etm.
(übersetzen) tercüme etm., cevirmek
(transkribieren) transkripsyon yapmak
(Radio) a) radyo-difüze etm., yaymak b) (in Übernahme von e-m anderen Sender) baska bir istasyondan naklen nesretmek; rötrans-misyon yapmak
med. bulastirmak, sirayet ettirmek
(frei ^ und bearbeiten) uyarlamak; adaptasyon yapmak; adapte etm.
med. (Haut) transplante etm.
(anwenden) bse tatbik etm., uygulamak; Man hat mir diese Aufgabe übertragen. Bu vazifeyi bana gördürdüler (od. yüklediler). Wie wird Keuchhusten —? Bogmaca nasil bulasir?
en (II) (Part. Per f.): ein aus dem Französischen
es Werk Fransizeadan cevirme bir eser;
e Bedeutung mecaz! mana Qungf l. vgl, übertragen.
(Übersetzung) ceviri eser
phys. intikal, ötele(n)me
(Indossament) ciro
ÜBERTRAINIEREN : German Turkish
(Sport) sürantrene etm
ÜBERTREFFEN : German Turkish
l. b-ne üstün gelmek, tefewuk etm.; b-den ileri olm. (od.) baskin cikmak; b-ni gölgede (yaya, geride) birakmak; F: b-ne ki9 attirmak
(et.) asmak, tecavüz etm.; Das Ergebnis übertrifft alle meine Erwartungen. Netice, ümidimizin fevkindedir. An Schlauheit übertraf er alle seine Kameraden. Kumazilkta arkadaslanm bastirdi. übertroffen werden gölgede (od. sönük) kalmak
ÜBERTREIBEN : German Turkish
l. (m. Worten) mübalaga etm., büyütmek, büyüksemek, dallandirmak, obartmak, sisirmek. drama-tize etm., azitmak
(e-e Tätigkeit) ifrat dereceye vardirmak; ist artirmak (od. azitmak)
Th. rolünü müba-lagali bir sekilde oynamak; Nun übertreib mal nicht! Am-ma da üfürttün ha l Ich will nicht
^, aber
.. F: büyük sözüme tövbe; Warum denn gleich ^7 Vur dedimse öldür demedim ya( Spr. \\c; dedilerse cesmeyi kurut demediler yal Spr.; maßlos ^ pireyi deve yapmak; Neigung f zu ^ mübala&a meraki; mübala^acilik; Acem mübalagasi 2ung / L ifrat, asinlik
stil. obartma, mübalaga, hiper-bol
ÜBERTRETEN : German Turkish
(intr.) l. (Fluß) tasmak. feyezan etm.
(Sport) cizgiyi gecmek
karsi tarafa gecmek
(zu e-r anderen Partei) baska bir partiye iltihak etm.
(zu e-r anderen Religion) din de^istirmek; bir dine gecmek; dönmek
(zum Christentum) tanassur etm., hiristiyanlasmak
(zum Isiam) ihtida etm.; islämhgi kabul etm. Übertretung / kabahat; ^ e-s Gesetzes kanuna ayicin bir hareket
s.fall m: im ^ jur. kanun hiläfmda hareket edildi^i takdirde
ÜBERTRIEBEN : German Turkish
(Adj.) l. mübalagah, müfrit, asin
stil. obartmali, hiperbolik; (Adv.) ifrat derecede; sich
e Vorstellungen machen (von) bsi gözünde büyütmek
ÜBERTRUMPFEN : German Turkish
l. Ka. kozu daha yüksek bir iskambille kirmak
fig. b-ne üstün gelmek; b-ni gölgede birakmak
ÜBERTUN : German Turkish
F üzerine gecirmek (od. almak)
ÜBERTUNCHEN : German Turkish
l. badanalamak; badana ederken bsi örtmek
fig. ayibini örtmek; bsi yaldizlamak
t fig. a. kalayh
ÜBERTÄUBEN : German Turkish
l. (zum Schweigen bringen) sus-turmak;» iskät etm.
(beruhigen) yatistirmak, teskin etm.
gürültü ederek bsi isitmesine mani olm
ÜBERTÖIPELN : German Turkish
aldatmak, igfal etm.; F: kafese koymak; V: kaziklamak; wer sich nicht ^ läßt saman yemez; sich ^ lassen aldatilmak, F: kafese girmek. V: kolpoya gel-mek
ÜBERTÖNEN : German Turkish
sesiyle bastirmak
ÜBERVOLL : German Turkish
l. a^zma kadar (hincahinc, tepeleme, lebaiep) dolu
(Raum) cok kalabalik; igne atsan yere düsmez ^bervorsichtig cok büyük bir ihtiyatia hareket eden; Dem Qen passiert besonders leicht ein Mißgeschick. Sakimlan göze cöp batar. Spr. ^ sein suyu üfleyip de icmek übervprtenen alisveriste aldatmak; F: kafese koymak; zarara sokmak; V: kazik atmak
t alisveriste aldatilmis; istismar edilmis; jur. magbun °ung f sömürme; jur. gabin; V: kazik
ÜBERVÖLKERN : German Turkish
nüfus kesafetini fazia artirmak 9ung / fazia nüfus kesafeti; nüfus fazialigi
ÜBERWACH : German Turkish
cok büyük bir dikkatle; göz kulak olmu§
ÜBERWACHEN : German Turkish
nezaret altinda bulundurmak; kontrol (rriura-kabe, muayene) etm.; gözetmek Qung/nezaret, gözcülük, murakabe, muayene, kontrol 2ungs.dienst m mil. karakol servisi ^ungs•schi^l n karakol gern is i 2 ungs^telle/kontrol merkezi
ÜBERWALLEN : German Turkish
(z. B. Nebel) poet. Örtmek, kaplamak
ÜBERWECHSELN : German Turkish
l. kavanca olm.
(Sport) transfer edilmek; aus dem eigenen Haus in ein Mietshaus ^ evden apart-mana cikmak
ÜBERWEISEN : German Turkish
l. (Geld) havale etm.
(Prozeß) nakletmek
mit. a. dahil etm.
(Häftling) aktarmak; Das Gericht beschloß, den Prozeß nach München zu ^. Mahkeme, davanin Münihe.nakline karar verdi
ÜBERWENDLICH : German Turkish
; überwendlings: ^ nähen teyellemek, catmak
ÜBERWERFEN : German Turkish
(Kleidungsstück) üzerine gecirmek; sirtina al-mak: omzuna atmak
ÜBERWERTEN : German Turkish
: sich mit j-m ^ aralan bozulmak; b-le bozus-mak
ÜBERWIEGEN : German Turkish
se üstün olm.; galip gelmek
d (Mehrheit) en büyük; (Adv.) ekseriyetle, umumiyetle, tercihan; der
e Teil der Bevölkerung nüfusun en büyük kismi (od. kismi azamlsi)
ÜBERWINDEN : German Turkish
l. (Gegner) t>-ne üstün (od. galip) geimek; b-ni yenmek
(Hindernisse) asmak, geimek, iktiham etm.; bir zorlugun altindan kalkmak
(Widerstand) kirmak
(seinen Zorn) körünü öldürmek; öfkesini bastirmak; sich ^ nefsini kirmak; nefsine galebe cal-mak; k-ne häkim olm
ÜBERWINTERN : German Turkish
l. kisi bir yerde gecirmek; erbaine girmek; mil. a. kislamak
(Pflanze) her dem taze kalmak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani