Germany To Turkish
ÜBERSCHALLEN : German Turkish
sesiyle bastirmak
ÜBERSCHATTEN : German Turkish
l. (Schatten werfen) gölge etm.
ßg. gölgede birakmak
ßg. (Freude usw.) bozmak, herbat etm
ÜBERSCHIEßEN : German Turkish
l. öne do^ru düsmek; perende atmak
(nach hinten) sirtüstü düsmek
(überschüssig sein) fazia gel-mek; artmak
siddetle tasmak
ÜBERSCHINEN : German Turkish
(z. B. den Ozean) denizden gecmek
ÜBERSCHLAFEN : German Turkish
l. (Zeit) uyuyarak gecirmek
istihareye yat-mak; b§i ertesi güne birakmak
ÜBERSCHLAGEN : German Turkish
(I) ( Inf.) l. (auslassen) okumayarak gecmek; unutmak, hazfetmek, atlamak
(ungefähr berechnen) tahmin etm.; klymetini takdir etm.; bsin kesfini yapmak; sich ^ l. perende atmak
(Flugzeug) a) (beim Landen) cevrilmek, devrilmek, altüst olm. b) (Looping) luping yapmak
(Auto) takla atmak; kapaklanmak
(Stimme) sesi catal cutal olm. (II) (Part. Perf.) ilik, ilicak
ÜBERSCHLAU : German Turkish
s. übergescheit
ÜBERSCHNAPPEN : German Turkish
l. (Stimme) sesi catal cutal olm.
(verrückt werden) cildirmak, sapitmak, delirmek; s.a. übergeschnappt
ÜBERSCHNEIDEN : German Turkish
: sich ^ l. (sich kreuzen) tekatu etm., kesis-mek, caprasmak, catismak
(kollidieren) tedahül etm
ÜBERSCHRAUBT : German Turkish
F acayip fikirli; ters akilli; eksantrik, deli, kacik
ÜBERSCHREIBEN : German Turkish
l. basli^im koymak
(übereignen) devir ve fera§ etm., temlik etm.
(Buchhaltung) baska bir say-faya (hesaba, deftere v. s. ye) gecirmek; nakletmek
ÜBERSCHREIEN : German Turkish
-nin sesini bastirmak; baskasinin sesini sesiy-le bogmak; sich ~ sesini zorlamak; sesi kirilmak
ÜBERSCHREITEN : German Turkish
l. gecmek, asmak
(Befugnisse) tecavüz etm., ihläl etm.; Er hat die Fünfzig überschritten. Elli yasim askm bir adamdir
ÜBERSCHULDET : German Turkish
l. (P.) girtla^ma kadar borclu; fazia borc-lanmis
(Grundstück) cok hipotekli 2ung / borclann mevcuttan fazia olmasi
ÜBERSCHWAPPEN : German Turkish
(Flüssigkeit in e-m Behälter) disan sicramak
ÜBERSCHWEMMEN : German Turkish
l. bir yeri su basmak (od. suya bogmak)
(ein Land) bir memleketi akm akm istilä etm.
(m. Waren) piyasaya mal yagdirmak 2ung / su baskini; feyezan, tu^yan 9ungs.gebiet n su basmis yerler
ÜBERSCHÄTZEN : German Turkish
-ne, bse fazia klymet vermek; b-ni, bsi büyüksemek, cok görmek, izam etm., gözde büyütmek; sich ^ fasulye gibi kendini nimetten saymak; k-ni dev aynasinda görmek
ÜBERSCHÄUMEN : German Turkish
l. köpürerek tasmak
ßg. cosmak, tasmak; kabina sigmamak
d:
e Freude taskm bir sevinc
ÜBERSCHÜTTEN : German Turkish
(Flüssigkeit) üstünden asagi dökmek
ÜBERSEGELN : German Turkish
l. (anderes Schiff) carparak batirmak
(Ziel) yelkenle giderek hedefini asmak
ÜBERSEHBAR : German Turkish
ihata olunabilir
en l. (Platz, Gebiet) bir bakista ihata etm.
(nicht bemerken) görmemek; göz-| den kacirmak; farkina varmamak; bsden gafil bulunmak; müsahede etmemek
(beim Lesen) atlamak, unutmak
(ignorieren) bse göz yummak; b-ni, bsi görmemeziik-ten gelmek
(begreifen, erkennen) anlamak, idrak etm., kavramak
ÜBERSEHEN : German Turkish
: sich et. ^ göre göre bikmak
ÜBERSEIN : German Turkish
F l. (j-m in et.) b-ne bsde üstün gelmek
(übrig sein) artmak; baki kalmak
(j-m) bsden bikmak, usan-mak
ÜBERSENDEN : German Turkish
yollamak, göndermek
ÜBERSETZBAR : German Turkish
tercüme edilebilir; cevrilebilir
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani