Germany To Turkish
DRAUFZAHLEN : German Turkish
(zuzahlen) iiäveten ödemek; ^ müssen zarar görmek; üste vermek; üstüne koymak
DRAUS : German Turkish
s. daraus
DRAUßEN : German Turkish
l. dışarıda, açıkta
(im Ausland) yabanci memlekette; gurbet (od. yad) ellerde; Es ist kalt ~. Dışarısı soguk
DRECHSELBANK : German Turkish
agac toma tezgähl; ciknk; cikrikci carki; tartura
DRECHSELDOCKE : German Turkish
mandren
DRECHSELN : German Turkish
l. carktan cekmek; torna etm.
(Verse usw.) düzmek
(Phrasen) lugat paralamak; gedrechselt: wie ~ cok bicimli; ^ sprechen cok süslü konusmak
DRECHSLER : German Turkish
m agac tomacisi; cikrikci, carkci, parmakci
arbeit / torna (od. carkci) isi
DRECK : German Turkish
m F l. pislik, kir. necaset; hayvan tersi; V: bok
(Straßenschmutz) camur (a.fig.)
(Belanglosigkeit) klymetsiz nesne; Ich mache mir e-n^ dräust Tasamdil Bana viz gelirl E-n ^ ist es sol F Ananin körü (od. öre-kesi)! Das geht dich e-n ^ anf F Kendi isine baksanal j-n wie den letzten ~ behandeln b-ne hör bakmak; voll ~ und Speck cok kirli; die Karre in den ~ fahren F bir isi yüzüne gözüne bulastirmak; V: isin icine sicmak; Da sitzen wir schön im ^l F tsimiz dumani mit ~ bewerfen camur (V: bok) atmak
DRECKFINK : German Turkish
m s. Dreckspatz
DRECKIG : German Turkish
l. pis, mundar, kirli, necasetli; V: boklu
camurlu
(schlecht, gemein) fena, bayagi, asagi; V: boktan künet
(obszön) müsteh-cen
(hämisch) müstehzi(yane); Qer alter Kerl! Nursuzl Pirsiz! (V): ^ werden pislenmek; ~ lachen pispi? gülmek
DRECKSACK : German Turkish
m pis herif; pisbiyik
DRECKSCHLEUDER : German Turkish
dili zifir; Sie ist e-e wahre ^. Dili ekmekci küregi kadar uzun
DRECKSKERL : German Turkish
m Schi. Burun boku! Mundar herif l
DRECKSPATZ : German Turkish
m hum. üstü kirli cocuk
DRECKSPRITZER : German Turkish
m zifos
DRECKSWEIB : German Turkish
n pej. süprüntü
DREH : German Turkish
m ansizin akla gelen fikir; bulus; hile; dolap; den richtigen ^ suchen yolunu aramak; den richtigen ^ heraushaben püf noktasmi bilmek; kolayiigini bulmak
DREHACHSE : German Turkish
dönme ekseni
DREHARBEIT : German Turkish
l. torna isi
(Film) cevirim, suting
DREHBANK : German Turkish
tomaci tezgähl; cark, cikrık
(Töpferscheibe) cömlekci tornasi
DREHBAR : German Turkish
l. döndürülebilen, cevirilebilen, döner, devvar, cevrilj
tornaya elverisli; techn.a. mihverli
DREHBRÜCKE : German Turkish
l. devvar (od. döner) köprü
s. Drehscheibe,
DREHBUCH : German Turkish
n (Film) senaryo
DREHBUCHAUTOR : German Turkish
m senaryocu, senarist, senaryo muharriri
DREHBÜHNE : German Turkish
döner sahne
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani