Germany To Turkish
DREHEN : German Turkish
l. döndürmek, cevirmek
(drechseln) torna etm. 3 (zusammen-) bükmek, burmak, kivirmak
(rundlich formen) yuvarlamak
(deuteln) tevil etm.
(deichseln) isi kitaba uydurmak; becermek
(an ct.)ßg. kurcalamak ~ Sie die Sache nicht ins Lächerliche f tsi alaya almayinizl Isi gülünc hale sokmayinizl die Rahen
~ naut. brasa kavanca etm.; Er dreht alles so, wie er es braucht, tsleri kendi menfaatine ceviriyor. (yevir kazi yanmasin! wie man es auch ^ und wenden mag hangi taraftan bakilirsa bakil-sin; j-m den Rücken ^ b-ne arkasmi (od. sirtin) cevirmek
Da hat doch e-r dran gedreht) F Bu isin bozukdüzen bir tarafi olsa gerek. ein Ding ^ cezayi müstelzim bir cürüm islemek; den Mantel nach dem Wind ^ eyyam efendisi olm.; arabasina bindiginin türküsünü cagirmak; sich ^ l. dönmek, devretmek, deveran etm.
(Unterhaltung) dönüp dolasmak; mevzubahis olm.;... merke-zinde olm.; bir mesele etrafmda cereyan etm.
(dauernd) finidanmak
(im Kreis) dolanmak
(um e-n Punkt) bir noktaya bagli kalmak; bir nokta etrafinda dönmek (od. dönüp dolasmak); sich zu ~ und zu wenden wissen karsilastigi durumlara uymasini bilmek; sich ~ und winden l. (vor Schmerzen) kivramp durmak
(Ausflüchte versuchen) kemküm etm.; etek etmek köstek et-mek; Die Schraube ist eingerostet und läßt sich nicht mehr ~. Vida paslanmis bur(k)ulmuyor (od. dönmüyor). Mir dreht sich alles vor den Augen. Basim dönüyor. sich e-e Zigarette ~ bir sigara sarmak; gedreht burmali, buruk
DREHER : German Turkish
m l. tornaci, tesviyeci
popüler bir dansin ismi
et / l. tornaci atelyesi
tesviyehane
DREHFENSTER : German Turkish
n (am Auto) kelebek cam
feuer n naut. döner fener
gestell n techn. boji
DREHFEUER : German Turkish
n naut. döner fener
DREHGESTELL : German Turkish
n techn. boji
DREHKNÖPF : German Turkish
m (am Radio) mandal
DREHKRAFT : German Turkish
döndürme kuvveti
DREHKRAN : German Turkish
m fechn. döner vinc; kuleli döner
DREHKRANKHEIT : German Turkish
(der Schafe) delibas; devvare; salincak (od. dolap) illeti; Die Schafe sind von der ~ befallen. Koyunlara kelebek girdi
DREHKREISEL : German Turkish
m Kspz. firlak, firdöndü, topac
DREHKREUZ : German Turkish
n dolap, turnike
DREHMEIßEL : German Turkish
m (zur Erzschürfung) capla, arda
DREHMOMENT : German Turkish
n dönme anı
DREHORGEL : German Turkish
latarna
DREHORGELSPIELER : German Turkish
m latarnaci
DREHPUNKT : German Turkish
m dayanak noktasi; dönme merkezi; mil. cark noktasi
DREHREEP : German Turkish
n naut. manti, kandilisa
DREHRICHTUNG : German Turkish
dönme yönü; devir istikameti
DREHRIEGEL : German Turkish
m demirden pencere sürmesi; mandal, ispanyolet
DREHRING : German Turkish
m firdöndü
DREHSCHALTER : German Turkish
m el. cevirme anahtarı; cevirgi, dügme
DREHSCHEIBE : German Turkish
l. (für Lokomotiven) devvar levha (od. platform); plakturnan
(des Drehers) torna aynasi
(des Töpfers) canak cömiek tezgähl
DREHSESSEL : German Turkish
m s. Drehstuhl,
DREHSINN : German Turkish
m s. Drehrichtung
DREHSPÄNE : German Turkish
pl. torna talasi
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani