Germany To Turkish
DURCHBLICKEN : German Turkish
l. arasından bakmak
fig. arasından görünmek; et. ~ lassen gibisine getirmek; sezdirmek, ihsas etm., ima etm.; alttan anlatmak; citlatrnak; Er ließ ~. daß er den Vorschlag nicht für gegeben ansehe. Bu teklifi dogru bsimamis gibisine getirdi
DURCHBLUTEN : German Turkish
(I) (Körperglied) icine käfi derecede kan isal etm.(II) (verband) bütün pansımanı kana bulamak
DURCHBLUTUNG : German Turkish
f s. Kreislauf
DURCHBLUTUNGSSTÖRUNG : German Turkish
f dolaşım bozuklugu
DURCHBLÄTTERN : German Turkish
l. bir kitabin sayfalanni birer birer cevirrnek
satMce gözden (od. elden) gecirmek
DURCHBOHREN : German Turkish
l. delip gecmek
(perforieren) zimbalamak
(das Herz) kalbini parcalamak
(j
n m. Blicken) keskin bakislaria (yiyecek gibi) bakmak; cigerini delmek; durch-bohrt: von Kugeln ^ kursunlaria kalbura cevirilmi§
DURCHBOXEN : German Turkish
cok gayret sarf ederek basa cikarmak; müs-külleri yenerek bsi elde etm.; sich ^ kalabalik arasindan ite kaka k-ne yol acmak
DURCHBRATEN : German Turkish
(intr.itr.) iyice kizar(t)mak; durchgeeilten: ceki§ cekis; sert; nicht ganz ^ gut ~ nar gibi; nicht gut~cekis cekis; sert; nicht ganz ~ kanlı
DURCHBRAUSEN : German Turkish
(z. B. Zug) gürüldeyerek gecmek
DURCHBRECHEN : German Turkish
(I)
cepheyi yarmak, gedik açmak
(herauskommen) çıkmak; yol sökmek; görünmek, doğmak
kırılmak
batmak, gark olmak tr.
ortasından kırılmak;
(Loch, straße) açmak(II) l. (Blockade; feindliche Front usw.) yarmak, delmek
(übertreten) riayet (od. aldins) etmemek; ihläl etm.
(Gewohnheit) ädeti hiläfma bsi yapmak; s.a. durchbrochen
DURCHBRENNEN : German Turkish
intr. \\. (Sicherung, el. Birne usw.) yanmak
(Tischtuch u.a.) icinde yanik häsil olm.
(Kohlen) kor halinde yanmak
(fliehen) kacmak, savusmak
(m. et.) bsi calarak savusmak
(m. j-m) beraberce kacmak; tr. yakarak delmek veya kesmek
DURCHBRINGEN : German Turkish
l. bir yerden gecirrnege muvaffak olm.
(Gesetz) bir kanun läyihasini kabul ettirmek
(im Examen) imtihanini kazandirmak
(Schüler) smifim gecirmek
(sein Geld) parasim eritmek, sarf etm., kül etm., yiyip bitirmek; mal dagitmak; l: ezmek
(Patienten) bir hastayi kurtarmak
(Zelt) gecirmek
(ernähren) gecindirmek; sich ^ hayatini (od. maisetini) kazanmak; gecinmek; k-ni idare etm
DURCHBROCHEN : German Turkish
l. delinrnis, acilmis, zimbalanmis, yanimts; icinde aralik bulunan
(Handarbeit) musabak (müseb-bek)
(Strümpfe usw.) ajur(-iu); kafes oyma
DURCHBRUCH : German Turkish
m l. mil. yar(il)ma, del(in)me
(in e-r Wand usw.) acilan delik (gedik, rahne)
(des Wassers) tasma, feyezan
(e-s Dammes) kirilma
(der Zähne) cikma
(durch die Tradition) cigir acma
Fb. esape; e-n ~ erzielen gedik (od. rahne) acmak; zum ~ kommen fig. bas göstermek; zuhur etm., tezahür etm.; aciga cikmak; Meister im strategischen "^ mil. üstat bir yanci
arbeit / ajur isi
s.keil m mil. cep; yarma kamasi
s. versuch m mil. yarma tesebbüsü
DURCHBÜRSTEN : German Turkish
: das Haar gut ^ saci (tüyleri) iyice fircalamak
DURCHDENKEN : German Turkish
(I) inceden inceye tetkik etmek(II)iyice düsünüp tasinmak; durchdacht: gut ~ derli toplu; ein wohl
er Plan itina ile hazirlanmi§ bir proje
DURCHDISKUTIEREN : German Turkish
: e-e Frage gründlich ~ bir meseleyi inceden inceye görüsmek
DURCHDREHEN : German Turkish
(tr.) l. (durch den Wolf) makineden gecirerek klyma yapmak
(Wäsche durch die Mangel) cendereden gecirmek; (intr.) F sinirleri altüst (od. ayakta) olm.; aklini kacirmak; durchgedreht fig. l. (physisch) bitkin; takati kalmami?
(nervlich) deli, kacik; vollkommen ~ sein aklimn terazisi bozulmu$ olm
DURCHDRINGD : German Turkish
l. (Kälte) keskin. siddetli; iligine isleyen; dokunakli
(Verstand) keskin
(wirksam) tesirli, müessir
(Geruch) kuvvetli, cansikici, naho§
(scharf) sert
(regnen) sindire sindire; since since
(quäkend) cir cir
(Blick) keskin, nafiz
(Ton) cmgir cingir; mit
em Blick sahin bakisli (II) durchdringen: (tr.) l. yarmak, delmek; arasindan cebren gecmek; bse nüfuz etm.; icinde girmek
(geistig) hakkından gelmek; basa cikmak; durchdrungen sein (von) l. (Gefühl)
..ile dolmak
(Richtigkeit e-r S.) bsin dogruluguna tamamiyle kani olm
DURCHDRINGEN : German Turkish
(intr.) l. (Stimme) her yerde iyi isitilebilmek
(P.) ite kaka gecmek
(Flüssigkeit) sizmak
(Regen) a) gecmek b) iligine islemek
(Kälte) kernige isle-mek
(Nachricht) kulagma calinmak
mil. gedik acmak
(Wahrheit) meydana cikmak; aciga vurmak
(m. seiner Meinung) infaz etm.; fikrini b-ne kabul ettirmek
(sich durchsetzen) nüfuz yürütmek; söz gecirmek
(wirken) müessir olm.; mit der Stimme nicht ~ können tozdan dumandan ferman okunmamak
DURCHDRINGUNG : German Turkish
f iceriye girme, nüfuz etme; (e-s Landes) penetrasyon
DURCHDRÄNGEN : German Turkish
yanp (od. ite kaka) gecirmek; sich ~ bir kala-balik arasindan ite kaka k-ne bir yol acmak
DURCHDRÜCKEN : German Turkish
l. (durch ein Sieb) arasindan gecirmek
(die Knie) dizleri germek
(Forderungen usw.) kabul ettir-. mek
(Wäsche leicht durchwaschen) icine batirmak; suya göstermek; sich ~ (sich verbiegen) bükülmek
DURCHDUFTEN : German Turkish
ayiha ile doldurmak
DURCHDULDEN : German Turkish
sonuna kadar sabretmek
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani