Multilingual Turkish Dictionary Germany

VERFÄNGLICH : German Turkish

- {fer'fasır} r yazar

VERFÄRBEN : German Turkish

{fer'ferbın} de. rengi değişmek

VERFÜGBAR : German Turkish

{fer'fü:gba:r} elde bulunan, mevcut

VERFÜGEN : German Turkish

" {fer'fü:gın} sahip olmak, elinde var olmak; emretmek."

VERFÜGUNG : German Turkish

en {ferfü:gung} e emir, karar zur
stehen (birinin) emrinde olmak
zur
stellen (birinin) emrine vermek

VERFÜHREN : German Turkish

{fer'fü:rın} baştan çıkarmak, ayartmak

VERFÜHRERISCH : German Turkish

" {fer'fü:rıriş} ayartıcı, baştan çıkarıcı; çekici."

VERFÜHRUNG : German Turkish

en {fer'fü:rung} e ayartma, baştan çıkarma

VERGANGEN : German Turkish

{fer'genglih} geçici

VERGANGENHEIT : German Turkish

{fer'gangın} geçmiş

VERGASER : German Turkish

" {fer'ge:bın} vermek; elden çıkarmak; affetmek."

VERGEBEN : German Turkish

{fer'gangınhayt} e geçmiş (zaman)

VERGEBENS : German Turkish

{fer'ge:bıns} boşuna, boş yere

VERGEBLICH : German Turkish

" {fer:ge:plih} boşuna, boş yere; boş, yararsız."

VERGEGENWÄRTIGEN : German Turkish

{ferge:gın'vertigın} canlandırmak, gözünün önüne getirmek

VERGEHEN : German Turkish

{fer'ge:ın} geçip gitmek

VERGEHEN (1) : German Turkish

- {ferge:ın} s suç

VERGELTEN : German Turkish

{fer'geltın} karşılıkta bulunmak, misilleme yapmak

VERGELTUNG : German Turkish

en {fergeltung} e misilleme, karşılık

VERGESSEN : German Turkish

{fer'gesın} unutmak

VERGESSLICH : German Turkish

{fer'geslih} unutkan

VERGESSLICHKEIT : German Turkish

{fer'geslihkayt} e unutkanlık

VERGEUDEN : German Turkish

{fer'goydın} harcamak, harvurup harman savurmak, boş yere harcamak

VERGEWALTIGEN : German Turkish

{fergı'valtigın} ırzına geçmek, zorla tecavüz etmek

VERGEWALTIGUNG : German Turkish

en {fergı'valtigung} e ırza tecavüz