Multilingual Turkish Dictionary

Germany

Germany
GÄSTEZIMMER : German Turkish

[das] misafir odası, konuk odası¡

GÖNNEN : German Turkish

" kıskanmamak, gözü olmamak; vermek, izin vermek, esirgememek"

GÖNNER : German Turkish

" [der] koruyucu, kayırıcı, arka, hami; velinimet"

AUSGEFALLEN : German Turkish

acayip, garip, olağandışı

AUSGEGLICHEN : German Turkish

" dengeli; soğukkanlı"

AUSGEGLICHENHEIT : German Turkish

[die] soğukkanlılık, itidal

AUSGEHANZUG : German Turkish

[der] sokak kıyafeti

AUSGEHEN : German Turkish

" dışarı çıkmak, sokağa çıkmak; sonlanmak, bitmek; (benzin) tükenmek; (saç) düşmek, dökülmek; (diş) çıkmak, düşmek; sönmek; solmak; sonuçlanmak, neticelenmek"

AUSGEHVERBOT : German Turkish

[das] sokağa çıkma yasağı

AUSGELASSEN : German Turkish

" haşarı; gürültücü, şamatacı; gürültülü, şamatalı, taşkın"

AUSGELASSENHEIT : German Turkish

" [die] haşarılık; gürültü, şamata, curcuna, taşkınlık"

AUSGELERNT : German Turkish

yetişmiş, kalifiye

AUSGEMACHT : German Turkish

" kararlaştırılmış; danışıklı"

AUSGENOMMEN : German Turkish

hariç, istisna

AUSGEPRÄGT : German Turkish

elli, aşikâr, göze çarpan

AUSGERECHNET : German Turkish

tam bu sırada, aksi şeytan, olmayacak

AUSGESCHLOSSEN : German Turkish

olanaksız, imkânsız, söz konusu olamaz

AUSGESCHNITTEN : German Turkish

dekolte

AUSGESPROCHEN : German Turkish

şüphesiz, tam anlamıyla

AUSGESUCHT : German Turkish

seçkin

AUSGEWOGEN : German Turkish

ahenkli

AUSGEZEICHNET : German Turkish

" olağanüstü, fevkalade; enfes, nefis"

AUSGIEBIG : German Turkish

" verimli, randımanlı; bol, cömert; durmadan, mütemadiyen"

AUSGIEBIG SCHLAFEN : German Turkish

iyi uyumak

AUSGLEICH : German Turkish

" [der] telafi, tazminat; uyuşma, uzlaşma; beraberlik"