Multilingual Turkish Dictionary

Germany

Germany
AUSKLEIDEN : German Turkish

" soymak, giysilerini çıkarmak; kaplamak, döşemek"

AUSKLINGEN : German Turkish

" (ses) yavaş yavaş kaybolmak; sona ermek"

AUSKLOPFEN : German Turkish

(halı) vurarak tozunu almak

AUSKOCHEN : German Turkish

" kaynatmak; sterilize etmek"

AUSKOMMEN : German Turkish

[das] geçim

AUSKOSTEN : German Turkish

tadını çıkarmak, zevkini çıkarmak

AUSKUGELN : German Turkish

yerinden oynatmak

AUSKUNDSCHAFTEN : German Turkish

" gözetlemek, kolaçan etmek; keşif yapmak"

AUSKUNFT : German Turkish

" [die] bilgi, malumat; danışma bürosu"

AUSKUPPELN : German Turkish

debreye etmek, boşa almak

AUSLACHEN : German Turkish

gülmek, alay etmek

AUSLADEN : German Turkish

" boşaltmak, tahliye etmek; bir daveti iptal etmek; çıkıntı oluşturmak"

AUSLAGE : German Turkish

[die] camekân, vitrin

AUSLAGEN : German Turkish

masraflar, harcamalar

AUSLAND : German Turkish

[das] yurtdışı, yabancı ülkeler

AUSLANDSGESPRÄCH : German Turkish

[das] uluslararası telefon görüşmesi

AUSLANDSKORRESPONDENT : German Turkish

[der] yurtdışı muhabirliği

AUSLANDSREISE : German Turkish

[die] dışarıya yolculuk, yurtdışı gezisi

AUSLASSEN : German Turkish

" atlamak, geçmek, yapmamak, unutmak; eritmek; (giysi) genişletmek, uzatmak; göstermek, belli etmek"

AUSLASSUNG : German Turkish

[die] atlama, geçme, yapma, unutma, ihmal

AUSLASSUNGSZEICHEN : German Turkish

[das] apostrof

AUSLAUF : German Turkish

" [der] akma, sızma; limandan çıkış; ağız, mansap"

AUSLAUFEN : German Turkish

" akmak, sızmak; denize açılmak, sefere çıkmak; bitmek, sona ermek"

AUSLEEREN : German Turkish

oşaltmak

AUSLEGEN : German Turkish

" yaymak, sermek, sergilemek, teşhir etmek; döşemek; yorumlamak, tefsir etmek"