Germany
AUSLEGUNG : German Turkish
[die] yorum, tefsir
AUSLEIHE : German Turkish
[die] ariyet, ödünç alma, ödünç verme
AUSLEIHEN : German Turkish
" ödünç vermek; borç vermek"
AUSLESE : German Turkish
" [die] seçme; ayıklanma; seçkin sınıf; seçme üzümden yapılan şarap"
AUSLESEN : German Turkish
" seçmek; okuyup bitirmek"
AUSLIEFERN : German Turkish
" teslim etmek; iade etmek"
AUSLIEFERUNG : German Turkish
" [die] suçlunun geri verilmesi; mal teslimi"
AUSLOSEN : German Turkish
kura çekmek
AUSLÄNDER : German Turkish
(in [die])[der] yabancı, ecnebi
AUSLÄNDERAMT : German Turkish
[das] yabancılar dairesi
AUSLÄNDISCH : German Turkish
yabancı
AUSLÄUFER : German Turkish
" [der] dağ kolu; (yandan çıkan) filiz"
AUSLÖSCHEN : German Turkish
" söndürmek; yok etmek, imha etmek; silmek"
AUSLÖSEN : German Turkish
" ayırmak; neden olmak, yol açmak; kurtarmak"
AUSLÖSER : German Turkish
[der] deklanşör
AUSMACHEN : German Turkish
" kapamak; söndürmek; sözleşmek; kararlaştırmak; önemi olmak"
AUSMALEN : German Turkish
" boyamak; tasvir etmek, tarif etmek"
AUSMAß : German Turkish
" [das] boyut; çap; ölçü; oran, nispet"
AUSMERZEN : German Turkish
" bertaraf etmek; silip çıkarmak"
AUSMESSEN : German Turkish
ölçmek
AUSNAHME : German Turkish
[die] kuraldışı, istisna
AUSNAHMEFALL : German Turkish
[der] istisnai durum, olağanüstü durum
AUSNAHMEZUSTAND : German Turkish
[der] olağanüstü hal
AUSNAHMSLOS : German Turkish
istisnasız
AUSNAHMSWEISE : German Turkish
istisnai olarak, müstesna olarak, bir kerelik
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani