Germany
BELEIDIGEN : German Turkish
" hakaret etmek, sövmek; kırmak, incitmek, gücendirmek¡"
BELEIDIGEND : German Turkish
" aşağılayıcı; kırıcı, dokunaklı¡"
BELEIDIGUNG : German Turkish
" [die] hakaret; iftira¡"
BELESEN : German Turkish
okumuş, bilgili¡
BELEUCHTEN : German Turkish
" aydınlatmak, ışıklandırmak; açıklamak, ışık tutmak¡"
BELEUCHTUNG : German Turkish
" [die] aydınlatma, ışıklandırma; açıklama, izah¡"
BELGIEN : German Turkish
[das] Belçika¡
BELGIER : German Turkish
(in [die])[der] Belçikalı¡
BELGISCH : German Turkish
" Belçika; Belçikalı¡"
BELICHTEN : German Turkish
ışıklamak, ışık vermek¡
BELICHTUNG : German Turkish
" [die] poz verme; ışıklama, ışık verme¡"
BELICHTUNGSMESSER : German Turkish
[der] pozometre, fotometre, ışıkölçer¡
BELICHTUNGSZEIT, EN : German Turkish
[die] ışıklama süresi¡
BELIEBEN : German Turkish
[das] keyif
BELIEBIG : German Turkish
" herhangi bir; istenildiği kadar¡"
BELIEBT : German Turkish
sevilen, beğenilen, popüler
BELIEBTHEIT : German Turkish
[die] sevilme, beğenilme, popülarite¡
BELIEFERN : German Turkish
(mal) göndermek, teslim etmek¡
BELLEN : German Turkish
havlamak, ürümek¡
BELLETRISTIK : German Turkish
[die] edebiyat, yazın¡
BELOHNEN : German Turkish
ödüllendirmek, mükâfatlandırmak¡
BELOHNUNG : German Turkish
[die] ödül, mükâfat¡
BELUSTIGEN : German Turkish
eğlendirmek, neşelendirmek¡
BELUSTIGUNG : German Turkish
[die] eğlence¡
BELÄCHELN : German Turkish
gülümsemek, tebessüm etmek¡
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani