Multilingual Turkish Dictionary

Germany

Germany
BENGEL : German Turkish

[der] yumurcak, afacan, haylaz¡

BENOMMEN : German Turkish

sersem, ambale, mahmur¡

BENUTZEN : German Turkish

" kullanmak; yararlanmak"

BENUTZER : German Turkish

[der] kullanan, kullanıcı¡

BENUTZUNG : German Turkish

" [die] kullanma, kullanım; yararlanma, faydalanma¡"

BENUTZUNGSGEBÜHR : German Turkish

[die] geçiş ücreti¡

BENZIN : German Turkish

[das] benzin¡

BENZINKANISTER : German Turkish

[der] benzin bidonu¡

BENZINPUMPE : German Turkish

[die] benzin pompası¡

BENZINSTAND : German Turkish

[der] benzin miktarı¡

BENZINTANK : German Turkish

[der] benzin deposu¡

BENZINUHR : German Turkish

[die] benzin göstergesi, yakıt göstergesi¡

BENZINVERBRAUCH : German Turkish

[der] benzin harcaması¡

BENÖTIGEN : German Turkish

" gereksinim duymak, ihtiyacı olmak, muhtaç olmak; gerektirmek, icap ettirmek¡"

BENÜTZEN : German Turkish

yararlanmak, faydalanmak¡

BEOBACHTEN : German Turkish

" gözlemek; gözetlemek; fark etmek, farkına varmak¡"

BEOBACHTER : German Turkish

" [der] gözcü; gözlemci; tanık; muhabir¡"

BEOBACHTUNG : German Turkish

" [die] gözetleme; gözlem, müşahede, rasat; gözcülük, nezaret; riayet¡"

BEPACKEN : German Turkish

yüklemek¡

BEPFLANZEN : German Turkish

(bitki) dikmek¡

BEQUEM : German Turkish

" rahat, konforlu; zahmetsiz, eziyetsiz; elverişli, münasip; tembel, üşengen"

BEQUEMLICHKEIT : German Turkish

" [die] rahat, konfor; kolaylık, külfetsizlik; tembellik, üşengeçlik¡"

BERATEN : German Turkish

" öğüt vermek, nasihat vermek; müzakere etmek, istişare etmek"

BERATER : German Turkish

" [der] akıl hocası; danışman, müşavir¡"

BERATSCHLAGEN : German Turkish

" danışmak, istişare etmek; müzakere etmek¡"