Germany
BEVOLLMÄCHTIGUNG : German Turkish
[die] yetki verme
BEVOR : German Turkish
-meden önce
BEVORMUNDEN : German Turkish
vasilik etmek
BEVORSTEHEN : German Turkish
olması yakın olmak, kapıya dayanmak, gelip çatmak
BEVORSTEHEND : German Turkish
yaklaşan, eli kulağında
BEVORZUGEN : German Turkish
tercih etmek
BEVORZUGUNG : German Turkish
[die] tercih
BEVÖLKERN : German Turkish
şeneltmek, iskân etmek, meskûn kılmak
BEVÖLKERT : German Turkish
meskûn
BEVÖLKERUNG : German Turkish
" [die] nüfus; halk, ahali"
BEWACHEN : German Turkish
ekçilik etmek, gardiyanlık etmek, gözaltında bulundurmak
BEWACHER : German Turkish
[der] nöbetçi, bekçi
BEWACHUNG : German Turkish
[die] gözetleme, nezaret
BEWAFFNEN : German Turkish
silahlandırmak
BEWAFFNUNG : German Turkish
" [die] silahlanma; silahlar"
BEWAHREN : German Turkish
korumak, saklamak, muhafaza etmek
BEWAHRHEITEN : German Turkish
gerçekleşmek
BEWALDET : German Turkish
ormanlık
BEWANDERT : German Turkish
ilgili, uzman
BEWEGEN : German Turkish
" kımıldatmak, oynatmak, hareket ettirmek; duygulandırmak"
BEWEGGRUND : German Turkish
[der] neden, güdü
BEWEGLICH : German Turkish
" oynak, devingen, hareketli; taşınır, menkul; çevik, atik"
BEWEGLICHKEIT : German Turkish
[die] oynaklık, devingenlik, hareketlilik
BEWEGT : German Turkish
" (yaşam) maceralı, heyecanlı, olaylı; (deniz) dalgalı, çalkantılı"
BEWEGUNG : German Turkish
" [die] hareket, devim; heyecan; jest, el kol hareketi; talim, spor"
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani