Multilingual Turkish Dictionary

Germany

Germany
BEWEGUNG SETZEN : German Turkish

harekete geçirmek

BEWEGUNGSFREIHEIT : German Turkish

[die] hareket özgürlüğü

BEWEGUNGSLOS : German Turkish

hareketsiz

BEWEIS : German Turkish

" [der] delil, kanıt; işaret, belirti, alâmet"

BEWEISBAR : German Turkish

kanıtlanabilir

BEWEISEN : German Turkish

" kanıtlamak, ispatlamak; göstermek, ortaya koymak"

BEWEISFÜHRUNG : German Turkish

[die] kanıtlama, delil gösterme

BEWEISKRAFT : German Turkish

[die] ispat kudreti

BEWEISKRÄFTIG : German Turkish

inandırıcı, ikna edici

BEWEISMITTEL : German Turkish

[das] ispat vasıtası, kanıtlama aracı

BEWERBEN : German Turkish

" talip olmak; adaylığını koymak"

BEWERBER : German Turkish

" (in [die])[der] talip, istekli; aday, namzet"

BEWERBUNG : German Turkish

" [die] talep, istek; adaylık, namzetlik"

BEWERKSTELLIGEN : German Turkish

yapmak, başarmak, becermek, yerine getirmek

BEWERTEN : German Turkish

" değer biçmek, kıymet takdir etmek; kote etmek; fiyatlandırmak; not vermek"

BEWILLIGEN : German Turkish

vermek, bahşetmek, ihsan etmek

BEWILLIGUNG : German Turkish

[die] verme, bahşetme, ihsan

BEWIRKEN : German Turkish

neden olmak, sebebiyet vermek, yol açmak

BEWIRTEN : German Turkish

ağırlamak, yedirip içirmek

BEWIRTSCHAFTEN : German Turkish

yönetmek, işletmek, idare etmek

BEWIRTUNG : German Turkish

[die] ağırlama, ikram, konukseverlik

BEWOHNBAR : German Turkish

içinde oturulabilir

BEWOHNEN : German Turkish

oturmak, ikamet etmek

BEWOHNER : German Turkish

(in [die])oturan, sakin, mukim

BEWUNDERER : German Turkish

[der] hayran