Germany
Germany
DEICHSELN : German Turkish
ecermek, başarmak, kıvırmak
DEIN : German Turkish
senin
DEINE : German Turkish
seninki
DEINER : German Turkish
senin
DEINERSEITS : German Turkish
senin tarafından
DEINESGLEICHEN : German Turkish
senin gibiler
DEINETWEGEN : German Turkish
" senin için, senin uğruna; senin yüzünden"
DEINETWILLEN : German Turkish
" senin için, senin uğruna; senin yüzünden"
DEKADENT : German Turkish
çökmüş, düşmüş, gerilemiş
DEKADENZ : German Turkish
[die] çöküş, düşüş, gerileme
DEKAN : German Turkish
[der] dekan
DEKLINATION : German Turkish
[die] çekim
DEKLINIEREN : German Turkish
çekmek
DEKOLLETÉ : German Turkish
[das] dekolte, elbisede göğüs açıklığı
DEKORATEUR : German Turkish
[der] vitrin tanzimcisi
DEKORATION : German Turkish
" [die] süs, dekor; vitrin tanzimi"
DEKORATIV : German Turkish
dekoratif
DEKORIEREN : German Turkish
" süslemek, dekore etmek, tezyin etmek; nişan vermek, taltif etmek"
DELEGATION : German Turkish
[die] delegasyon, delegeler kurulu
DELIKAT : German Turkish
" nazik, müşkül, önemli; nefis, leziz, lezzetli"
DELIKATESSE : German Turkish
" [die] nezaket, zarafet, incelik; lezzetli yemek"
DELIKATESSENGESCHÄFT : German Turkish
[das] şarküteri
DELIKT : German Turkish
[das] suç, cürüm
DELLE : German Turkish
[die] çukur, hafif derinlik
DELPHIN : German Turkish
[der] yunusbalığı
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani