Multilingual Turkish Dictionary Germany

DEN SOMMER DURCH : German Turkish

yazın

DEN UMSTÄNDEN ENTSPRECHEND : German Turkish

duruma göre

DEN VERSTAND VERLIEREN : German Turkish

aklını oynatmak, delirmek

DEN WEG ABKÜRZEN : German Turkish

kestirmeden gitmek

DEN WEG VERSPERREN : German Turkish

yolu kesmek

DEN WIEVIELTEN HABEN WIR? : German Turkish

ugün ayın kaçı?

DENEN : German Turkish

diese'in
e hali

DENKART : German Turkish

[die] zihniyet, düşünüş tarzı, kafa

DENKBAR : German Turkish

" düşünülebilir; kavranılabilir"

DENKEN : German Turkish

" [das] düşünme, tefekkür; muhakeme; zihniyet, mantalite"

DENKEN : German Turkish

" düşünmek; sanmak, zannetmek"

DENKER : German Turkish

[der] düşünür, mütefekkir

DENKFAUL : German Turkish

düşünmeye üşenen

DENKFEHLER : German Turkish

[der] mantık hatası

DENKFÄHIGKEIT : German Turkish

[die] anlık, müdrike, entelekt

DENKMALR : German Turkish

[das] anıt, abide

DENKWÜRDIG : German Turkish

anmaya değer

DENKZETTEL : German Turkish

[der] ders, ibret

DENN : German Turkish

" çünkü, zira; o halde, öyleyse; o zaman, bunun üzerine; (karşılaştırmalarda)
dendan"

DENNOCH : German Turkish

ununla birlikte, buna rağmen, mamafih

DENUNZIANT : German Turkish

[der] gammaz, muhbir, jurnalcı

DENUNZIEREN : German Turkish

gammazlamak, ihbar etmek

DEODORANT : German Turkish

[das] deodoran

DEPONIEREN : German Turkish

ankaya para yatırmak

DEPOT : German Turkish

[das] depo, ardiye, ambar