Germany
Germany
GELADEN : German Turkish
" yüklü; elektrikli¡"
GELAGE : German Turkish
[das] ziyafet¡
GELANGEN : German Turkish
yetişmek, erişmek, ermek, varmak, ulaşmak¡
GELASSEN : German Turkish
soğukkanlı, sakin¡
GELASSENHEIT : German Turkish
[die] sakinlik, sükûnet, soğukkanlılık¡
GELATINE : German Turkish
[die] jelatin¡
GELAUNT : German Turkish
huylu, mizaçlı
GELB : German Turkish
sarı¡
GELBE RÜBE : German Turkish
havuç
GELBLICH : German Turkish
sarımsı, sarımtırak¡
GELBSUCHT : German Turkish
[die] sarılık¡
GELD : German Turkish
[das] para, papel
GELD SCHEFFELN : German Turkish
yükünü tutmak, köşe olmak
GELD WIE HEU HABEN : German Turkish
para babası olmak
GELDANLAGE : German Turkish
[die] yatırım¡
GELDAUFWERTUNG : German Turkish
[die] revalüasyon, paranın değerinin artması¡
GELDBETRAG : German Turkish
[der] para miktarı¡
GELDBEUTEL : German Turkish
[der] para kesesi, para cüzdanı¡
GELDBÖRSE : German Turkish
[die] para kesesi, para cüzdanı¡
GELDEINWURF : German Turkish
[der] para atılan delik¡
GELDENTWERTUNG : German Turkish
[die] devalüasyon¡
GELDGEBER : German Turkish
[der] finansör¡
GELDGIERIG : German Turkish
paragöz¡
GELDMITTEL : German Turkish
kapital, sermaye¡
GELDSCHEIN : German Turkish
[der] banknot, kâğıt para¡
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani