Multilingual Turkish Dictionary

Germany

Germany
GELDSCHRANK : German Turkish

[der] para kasası¡

GELDSTRAFE : German Turkish

[die] para cezası¡

GELDSTÜCK : German Turkish

[das] madeni para¡

GELDTASCHE : German Turkish

[die] para çantası¡

GELDVERLEGENHEIT : German Turkish

[die] nakit sıkıntısı

GELDVERLEIHER : German Turkish

[der] faizci, tefeci¡

GELDWECHSEL : German Turkish

[der] kambiyo¡

GELEE : German Turkish

[das] jöle¡

GELEGEN : German Turkish

" bulunan; uygun, elverişli, yerinde, münasip"

GELEGENHEIT : German Turkish

" [die] fırsat, sıra; vesile"

GELEGENHEITSARBEIT : German Turkish

[die] geçici iş¡

GELEGENHEITSKAUF : German Turkish

[der] kelepir¡

GELEGENSARBEITER : German Turkish

[der] aylakçı, geçici işçi¡

GELEGENTLICH : German Turkish

" tesadüfi; ara sıra, kimi zaman; dolayısıyla, münasebetiyle, vesilesiyle¡"

GELEHRIG : German Turkish

çabuk öğrenen, akıllı, zeki¡

GELEHRT : German Turkish

ilgili¡

GELEHRTE : German Turkish

ilgin¡

GELEHRTHEIT : German Turkish

[die] bilginlik¡

GELEISE : German Turkish

[das] ray, yol¡

GELEIT : German Turkish

" [das] eşlik, refakat; eskort, koruma ekibi; uğurlama¡"

GELEITEN : German Turkish

eşlik etmek, götürmek¡

GELEITSCHUTZ : German Turkish

[der] koruma, himaye¡

GELENK : German Turkish

" [das] eklem, mafsal; menteşe, reze¡"

GELENKIG : German Turkish

" bükülgen, esnek; çevik, atik¡"

GELERNT : German Turkish

nitelikli¡