Germany
HERUNTERHOLEN : German Turkish
indirmek
HERUNTERHÄNGEN : German Turkish
sarkmak
HERUNTERKOMMEN : German Turkish
" aşağıya inmek; sefalete düşmek"
HERUNTERMACHEN : German Turkish
" indirmek; sertçe eleştirmek, yerin dibine batırmak, verip veriştirmek"
HERUNTERSPIELEN : German Turkish
önemsiz göstermek
HERVOR : German Turkish
dışarı, ileri
HERVORBRECHEN : German Turkish
irdenbire çıkmak
HERVORBRINGEN : German Turkish
" yaratmak, üretmek, meydana getirmek; güçlükle söylemek"
HERVORGEHEN : German Turkish
çıkmak, ileri gelmek, sonucu olmak
HERVORHEBEN : German Turkish
" vurgulamak; belirtmek"
HERVORRAGEND : German Turkish
" mükemmel, seçkin, güzide, klas, birinci sınıf; çıkıntılı, fırlak"
HERVORRUFEN : German Turkish
sebep olmak, yol açmak, doğurmak
HERVORTRETEN : German Turkish
" görünmek, gözükmek; çıkıntı oluşturmak"
HERZ : German Turkish
" [das] yürek, kalp; göğüs; gönül; cesaret, yiğitlik; merkez, orta; göbek, cücük; kupa"
HERZANFALL : German Turkish
[der] kalp krizi
HERZEN : German Turkish
" okşayıp sevmek; kucaklamak, bağrına basmak"
HERZFEHLER : German Turkish
[der] kalp rahatsızlığı
HERZHAFT : German Turkish
" esaslı, kuvvetli; çeşnili, baharlı"
HERZINFARKT : German Turkish
[der] kalp enfarktüsü
HERZKLOPFEN : German Turkish
[das] yürek çarpıntısı
HERZLICH : German Turkish
içten, samimi, candan
HERZLICHE GLÜCKWÜNSCHE! : German Turkish
kutlarım!, tebrik ederim
HERZLICHE GRÜßE : German Turkish
içten selamlar
HERZLICHEN GLÜCKWUNSCH : German Turkish
candan tebrikler!
HERZLICHKEIT : German Turkish
[die] içtenlik, candanlık, samimiyet
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani