Multilingual Turkish Dictionary

Germany

Germany
GESÄß : German Turkish

[das] kıç, göt, makat, popo

GESÄßTASCHE : German Turkish

[die] pantolonun arka cebi

GETEERT : German Turkish

katranlı

GETREIDE : German Turkish

[das] tahıl, hububat, zahire

GETREIDESPEICHER : German Turkish

[der] tahıl ambarı

GETRENNT : German Turkish

ayrı

GETRENNTE KASSE FÜHREN : German Turkish

ayrı ödemek

GETREU : German Turkish

sadık, vefalı

GETRIEBE : German Turkish

" [das] hareket, canlılık; vites kutusu, dişli kutusu, şanzıman"

GETRIEBEÖL : German Turkish

[das] transmisyon yağı

GETROST : German Turkish

korkmadan

GETROSTSTERBEN : German Turkish

huzur içinde ölmek

GETRÄNK : German Turkish

" [das] içecek; içki"

GETUE : German Turkish

" [das] yapmacık; cilveleşme"

GETÖSE : German Turkish

" [das] gümbürtü; velvele, şamata"

GEWAGT : German Turkish

tehlikeli, riskli

GEWAHRSAM : German Turkish

" [der] koruma, muhafaza, himaye; hapis, gözaltı"

GEWALT : German Turkish

" [die] kuvvet, güç, kudret; şiddet; zor, cebir"

GEWALTANWENDUNG : German Turkish

[die] zor kullanma

GEWALTHERRSCHAFT : German Turkish

[die] baskı, dikta, diktatörlük, zorbalık, istibdat

GEWALTIG : German Turkish

kocaman, muazzam

GEWALTLOSIGKEIT : German Turkish

[die] güçsüzlük

GEWALTMARSCH : German Turkish

[der] cebri yürüyüş

GEWALTSAM : German Turkish

zorlu, cebri

GEWALTTÄTIG : German Turkish

zorba, ali kıran baş kesen