Multilingual Turkish Dictionary

Germany

Germany
GEWIMMEL : German Turkish

[das] kalabalık, izdiham

GEWINDE : German Turkish

" [das] çelenk; vida dişi"

GEWINN : German Turkish

" [der] kazanç, kâr; yarar, fayda, istifade; kazanılan para"

GEWINN BRINGEN : German Turkish

kâr getirmek

GEWINNANTEIL : German Turkish

[der] kâr payı

GEWINNBETEILIGUNG : German Turkish

[die] kâra katılım

GEWINNBRINGEND : German Turkish

" kârlı, kazançlı; yararlı, faydalı; verimli, semereli"

GEWINNEN : German Turkish

" kazanmak; (maden) çıkarmak"

GEWINNEND : German Turkish

alımlı, cazip

GEWINNER : German Turkish

(in [die])[der] kazanan

GEWINNSPANNE : German Turkish

[die] kâr haddi

GEWINNSUCHT : German Turkish

[die] kazanç hırsı

GEWINNUMMER : German Turkish

[die] kazanan numara

GEWINNUNG : German Turkish

[die] kazanma, (maden) çıkarma

GEWIRR : German Turkish

" [das] karmakarışıklık, dağınıklık; labirent"

GEWISSEN : German Turkish

[das] vicdan, bulunç

GEWISSENHAFT : German Turkish

" vicdanlı, insaflı; özenli, itinalı"

GEWISSENHAFTIGKEIT : German Turkish

[die] vicdanlılık

GEWISSENLOS : German Turkish

vicdansız, insafsız

GEWISSENSBISSE : German Turkish

vicdan azabı

GEWISSENSFRAGE : German Turkish

[die] vicdan meselesi

GEWISSENSFREIHEIT : German Turkish

[die] vicdan hürriyeti

GEWISSENSKONFLIKT : German Turkish

[der] vicdanıyla çatışma

GEWISSERMAßEN : German Turkish

" adeta, sanki; bir dereceye kadar"

GEWITTER : German Turkish

[das] fırtına, bora