Germany
GRIEß : German Turkish
[der] irmik
GRIFF : German Turkish
" [der] tutma, yakalama; sap, kulp, tutak; tutamak; kabza"
GRIFFBEREIT : German Turkish
hazır
GRIFFEL : German Turkish
" [der] taş kalem, hakkâk kalemi; iğne, ibre"
GRILL : German Turkish
[der] ızgara
GRILLE : German Turkish
" [die] cırcırböceği, cırlak; kuruntu, vehim; kapris"
GRILLEN : German Turkish
ızgara yapmak
GRILLPLATTE : German Turkish
[die] karışık ızgara
GRIMASSE : German Turkish
[die] yüz ekşitme
GRIMASSEN SCHNEIDEN : German Turkish
yüzünü gözünü oynatmak
GRIMM : German Turkish
[der] kızgınlık, öfke
GRIMMIG : German Turkish
" tepesi atmış, köpürmüş, kızgın; şiddetli"
GRINSEN : German Turkish
sırıtmak
GRIPPE : German Turkish
[die] grip
GROB : German Turkish
" kaba; iri taneli; nezaketsiz, terbiyesiz; ağır"
GROBER UNFUG : German Turkish
genel huzuru bozma
GROBHEIT : German Turkish
" [die] kabalık; nezaketsizlik, terbiyesizlik; hakaret, küfür"
GROBIAN : German Turkish
[der] hödük, hoyrat, yontulmamış adam, odun
GROBKÖRNIG : German Turkish
iri taneli
GROLL : German Turkish
[der] kin, garaz, hınç, kuyruk acısı
GROLLEN : German Turkish
" kin beslemek; (gök) gürlemek, gümbürdemek"
GROSCHEN : German Turkish
" [der] Avusturya şilininin yüzde biri; (Almanyada) on feniklik madeni para; para, metelik"
GROTESK : German Turkish
acayip, garip, gülünç
GROTTE : German Turkish
[die] mağara
GROß : German Turkish
" büyük, kocaman, iri, muazzam; yapılı, cüsseli, iriyarı; yüksek; uzun boylu; yüce, ulu; (giysi) bol; önemli, mühim; çok, pek"
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani