Multilingual Turkish Dictionary Germany

GROßTANTE : German Turkish

[die] büyük teyze, büyük hala

GROßTUER : German Turkish

[der] övüngen, palavracı

GROßTUN : German Turkish

çalım satmak, büyüklük taslamak, tafra satmak

GROßVATER : German Turkish

[der] büyükbaba

GROßZIEHEN : German Turkish

üyütmek, yetiştirmek

GROßZÜGIG : German Turkish

" cömert, eli açık; geniş kapsamlı"

GRUBE : German Turkish

" [die] çukur; maden ocağı"

GRUBENARBEITER : German Turkish

[der] maden işçisi

GRUBENGAS : German Turkish

[das] metan gazı

GRUFT : German Turkish

[die] türbe, kabir

GRUND : German Turkish

" [der] yer, zemin, toprak; dip; fon, zemin; temel, esas; neden, gerekçe, sebep; vesile"

GRUNDAUSBILDUNG : German Turkish

[die] temel eğitim

GRUNDBEDEUTUNG : German Turkish

[die] asıl anlam

GRUNDBEDINGUNG : German Turkish

[die] esas şart

GRUNDBEGRIFF : German Turkish

[der] temel kavram

GRUNDBESITZ : German Turkish

[der] taşınmaz mal, mülk, emlak

GRUNDBUCH : German Turkish

[das] tapu sicili

GRUNDEHRLICH : German Turkish

namus ehli

GRUNDFALSCH : German Turkish

temelinden yanlış

GRUNDGEDANKE : German Turkish

[der] ana fikir

GRUNDGEDENKE : German Turkish

[der] ana fikir

GRUNDGESETZ : German Turkish

[das] anayasa

GRUNDLAGE : German Turkish

[die] temel, esas, baz

GRUNDLEGEND : German Turkish

temelli, esaslı

GRUNDLOS : German Turkish

" dipsiz; asılsız, esassız"