Multilingual Turkish Dictionary

Germany

Germany
ÜBERBLEIBSEL : German Turkish

[das] kalıntı, artık, tortu, posa

ÜBERBLICK : German Turkish

" [der] genel bakış; kuşbakışı; özet, ana hatlar"

ÜBERBRINGER : German Turkish

[der] haberci, kurye, postacı

ÜBERDRUß : German Turkish

[der] bıkkınlık, usanç

ÜBEREINKUNFT : German Turkish

" [die] anlaşma, uzlaşma; sözleşme"

ÜBEREINSTIMMUNG : German Turkish

[die] mutabakat, görüş birliği

ÜBERFAHRT : German Turkish

[die] karşıdan karşıya geçiş

ÜBERFALL : German Turkish

" [der] baskın; akın, istila; karmanyola, yol kesme"

ÜBERFLUß : German Turkish

" [der] bolluk, çokluk, bereket; fazlalık, artıklık"

ÜBERFÜHRUNG : German Turkish

" [die] nakil, sevk; suçunun kanıtlanması; üstgeçit, köprü"

ÜBERGABE : German Turkish

" [die] verme, tevdi; teslim"

ÜBERGANG : German Turkish

" [der] geçme, aşma; geçiş; geçit"

ÜBERGANGSLÖSUNG : German Turkish

[die] geçici çözüm

ÜBERGANGSPERIODE : German Turkish

[die] geçiş dönemi

ÜBERGANGSSTADIUM : German Turkish

[das] geçiş evresi

ÜBERGANGSZEIT : German Turkish

[die] geçiş zamanı

ÜBERGEWICHT : German Turkish

" [das] fazla ağırlık, kilo fazlalığı; üstünlük"

ÜBERHANG : German Turkish

" [der] çıkıntı; mal/para fazlası"

ÜBERHEBLICHKEIT : German Turkish

[die] kendini beğenme, azamet, küstahlık

ÜBERLEBENDE : German Turkish

sağ kalan, kurtulan, hayatta kalan

ÜBERLEGUNG : German Turkish

[die] düşünce, fikir

ÜBERLIEFERUNG : German Turkish

[die] gelenek, anane

ÜBERLÄUFER : German Turkish

[der] düşman tarafına geçen asker kaçağı

ÜBERMACHT : German Turkish

[die] üstün kuvvet, ezici güç

ÜBERMAß : German Turkish

[das] aşırılık, ölçüsüzlük, fazlalık, ifrat