Multilingual Turkish Dictionary

Germany

Germany
ÜBERTREIBUNG : German Turkish

[die] abartma, mübalağa

ÜBERTRETUNG : German Turkish

[die] ihlal, riayetsizlik

ÜBERWACHUNG : German Turkish

" [die] kontrol, murakabe; gözetim, nezaret"

VENTIL : German Turkish

[das] supap, valf, vana

VENTILATOR : German Turkish

[der] vantilatör

VERABREDEN : German Turkish

kararlaştırmak

VERABREDUNG : German Turkish

" [die] kararlaştırma; sözbirliği, kavil; randevu "

VERABSCHEUEN : German Turkish

tiksinmek, iğrenmek, nefret etmek

VERABSCHIEDEN : German Turkish

" veda etmek; yol vermek, işinden çıkarmak; (yasa tasarısı) çıkarmak; emekliye ayırmak"

VERABSCHIEDUNG : German Turkish

" [die] veda; işten çıkarma, yol verme; (yasa tasarısı) çıkarma "

VERACHTEN : German Turkish

" küçümsemek, hor görmek; hiçe saymak "

VERACHTUNG : German Turkish

[die] küçümseme, hor görme

VERALLGEMEINERN : German Turkish

genelleştirmek

VERALLGEMEINERUNG : German Turkish

[die] genelleştirme

VERALTEN : German Turkish

modası geçmek, kullanımdan kalkmak, eskimek

VERANDA : German Turkish

[die] veranda, taraça

VERANLAGUNG : German Turkish

[die] yaradılış, tabiat, mizaç

VERANLASSEN : German Turkish

neden olmak, yol açmak

VERANLASSUNG : German Turkish

" [die] neden, sebep; güdü, saik; vesile "

VERANSCHAULICHEN : German Turkish

anlatmak, açıklamak

VERANSCHLAGEN : German Turkish

" değer biçmek, paha biçmek; keşif yapmak "

VERANSTALTEN : German Turkish

düzenlemek, organize etmek

VERANSTALTER : German Turkish

[der] düzenleyen, organizatör

VERANSTALTUNG : German Turkish

" [die] tertip, düzenleme; şenlik, festival; karşılaşma, müsabaka, maç; toplantı; konferans; konser "

VERANTWORTEN : German Turkish

sorumluluğunu üstlenmek