Multilingual Turkish Dictionary

Germany

Germany
VERBISSEN : German Turkish

" küskün; direngen, inatçı "

VERBISSENHEIT : German Turkish

" [die] küskünlük; inat, direngenlik "

VERBITTERN : German Turkish

" hayata küstürmek; hayata küsmek "

VERBLASSEN : German Turkish

solmak, rengi atmak

VERBLEIB : German Turkish

[der] bulunulan yer

VERBLEIBEN : German Turkish

kalmak

VERBLENDUNG : German Turkish

[die] körlük, gerçeği görememe

VERBLUTEN : German Turkish

kan kaybından ölmek

VERBLÖDEN : German Turkish

unamak

VERBLÜFFEN : German Turkish

afallatmak, şaşkına çevirmek

VERBLÜFFUNG : German Turkish

[die] afallama, şaşkınlık

VERBLÜHEN : German Turkish

" çiçeğini dökmek, solmak; geçkinleşmek, kartlaşmak "

VERBORGEN : German Turkish

gizli, saklı

VERBOT : German Turkish

[das] yasak

VERBOTEN : German Turkish

yasak

VERBOTENERWEISE : German Turkish

yasak edilmesine rağmen

VERBOTSSCHILD : German Turkish

[das] yasak işareti

VERBRAUCH : German Turkish

[der] tüketim

VERBRAUCHEN : German Turkish

tüketmek, harcamak

VERBRAUCHER : German Turkish

[der] tüketici

VERBRAUCHT : German Turkish

" tükenmiş, bitmiş; (hava) bozulmuş "

VERBRECHEN : German Turkish

[das] suç, cürüm

VERBRECHEN : German Turkish

(suç) işlemek

VERBRECHER : German Turkish

[der] suçlu, mücrim

VERBRECHERISCH : German Turkish

canice