Multilingual Turkish Dictionary

Germany

Germany
VERBREITEN : German Turkish

" yaymak; saçmak"

VERBREITERN : German Turkish

genişletmek

VERBREITUNG : German Turkish

" [die] yayılma; yayım "

VERBRENNBAR : German Turkish

yanıcı

VERBRENNEN : German Turkish

" yakmak; yanmak "

VERBRENNUNG : German Turkish

" [die] yakma, yanma; yanık "

VERBRENNUNGSMOTOR : German Turkish

[der] içten yanmalı motor

VERBRINGEN : German Turkish

(zaman) geçirmek

VERBRÜDERUNG : German Turkish

[die] yakın dostluk kurma

VERBRÜHEN : German Turkish

haşlamak

VERBUCHEN : German Turkish

deftere geçirmek

VERBUNDEN : German Turkish

" bağlı; minnettar"

VERBUNDENHEIT : German Turkish

[die] bağlılık

VERBÜNDETE : German Turkish

müttefik, bağlaşık

VERBÜRGEN : German Turkish

teminat vermek, garanti etmek

VERCHROMT : German Turkish

krom kaplı, kromlu

VERDACHT : German Turkish

" [der] kuşku, şüphe; kuruntu, vesvese; işkil "

VERDAMMEN : German Turkish

" lanetlemek, ilenmek, beddua etmek; mahkûm etmek, hüküm giydirmek "

VERDAMMNIS : German Turkish

" [die] cehenneme atma; cehennem azabı "

VERDAMPFEN : German Turkish

" buharlaştırmak; buharlaşmak "

VERDANKEN : German Turkish

orçlu olmak

VERDAUEN : German Turkish

sindirmek, hazmetmek

VERDAULICH : German Turkish

sindirimi kolay, hazmedilir

VERDAUUNG : German Turkish

[die] sindirim, hazım

VERDECK : German Turkish

" [das] (araba) açılır tavan; (gemi) üst güverte "