Multilingual Turkish Dictionary

Germany

Germany
VEREINT : German Turkish

irleşik, birleşmiş

VEREINZEIT : German Turkish

izole, münferit

VEREISEN : German Turkish

donmak, buz bağlamak

VEREITELN : German Turkish

" boşa çıkarmak, sonuçsuz kılmak; önlemek, engel olmak "

VEREITERN : German Turkish

irinlenmek, cerahatlanmak

VERENGEN : German Turkish

daraltmak

VERERBEN : German Turkish

" miras olarak bırakmak; geçirmek, bulaştırmak"

VERERBLICH : German Turkish

kalıtsal, kalıtımsal, irsi

VERERBUNG : German Turkish

[die] kalıtım, soyaçekim, irsiyet

VEREWIGEN : German Turkish

ölümsüzleştirmek, edebileştirmek

VERFAHREN : German Turkish

" [das] süreç; işlem; usul, yol, yordam; dava"

VERFAHREN : German Turkish

çıkmaza sapmış

VERFALL : German Turkish

" [der] yıkılma, çökme; gerileme, bozulma; (dava) düşme, sukut; vade sonu; geçersizleşme"

VERFALLEN : German Turkish

" yıkılmak, çökmek; gerilemek, bozulmak; sukut etmek, düşmek; vadesi gelmek; geçerliliğini yitirmek"

VERFASSER : German Turkish

(in [die])[der] yazar

VERFASSUNG : German Turkish

" [die] anayasa; durum, hal; ruh hali, hava, keyif"

VERFASSUNGSGERICHT : German Turkish

[das] anayasa mahkemesi

VERFASSUNGSMÄßIG : German Turkish

anayasal

VERFASSUNGSWIDRIG : German Turkish

anayasaya aykırı

VERFAULEN : German Turkish

çürümek

VERFECHTEN : German Turkish

savunmak, müdafaa etmek

VERFECHTER : German Turkish

[der] savunan

VERFEHLEN : German Turkish

" kaçırmak; ıskalamak; yolunu şaşırmak"

VERFEINERN : German Turkish

inceltmek, kibarlaştırmak

VERFLIEGEN : German Turkish

" uçmak; geçip gitmek"