Multilingual Turkish Dictionary

Germany

Germany
ZERSCHNEIDEN : German Turkish

kesip parçalamak, doğramak

ZERSETZEN : German Turkish

" ayrıştırmak; sarsmak, bozmak"

ZERSPLITTERN : German Turkish

" yarmak; kırmak; yarılmak; kırılmak"

ZERSPRINGEN : German Turkish

kırılmak, patlamak

ZERSTOßEN : German Turkish

" havanda dövmek; toz haline getirmek"

ZERSTREUEN : German Turkish

" dağıtmak, saçmak; eğlendirmek, oyalamak"

ZERSTREUT : German Turkish

" dağınık; dalgın, unutkan"

ZERSTREUTHEIT : German Turkish

[die] dalgınlık, unutkanlık

ZERSTREUUNG : German Turkish

[die] dağıtma, dağılma, eğlence

ZERSTÄUBEN : German Turkish

" toz hamine getirmek; püskürtmek"

ZERSTÄUBER : German Turkish

[der] püskürteç, pülverizatör

ZERSTÖREN : German Turkish

harap etmek, tahrip etmek, mahvetmek, yok etmek

ZERSTÖRUNG : German Turkish

[die] tahrip, mahıv, yıkım

ZERSTÜCKELN : German Turkish

parça parça etmek, küçük küçük parçalara ayırmak

ZERTEILEN : German Turkish

ölmek, taksim etmek, paylaştırmak

ZERTRETEN : German Turkish

ayakla ezmek, çiğnemek, ezmek

ZERTRÜMMERN : German Turkish

" paramparça etmek; (bina vb.) yıkmak"

ZERWÜRFNIS : German Turkish

[das] bozuşma, anlaşmazlık, ihtilaf, nifak

ZERZAUSEN : German Turkish

(saçı) darmadağın etmek

ZETERN : German Turkish

yaygara koparmak

ZETTEL : German Turkish

" [der] kâğıt parçası; not; etiket; çözgü, arış"

ZETTELKASTEN : German Turkish

[der] kartotek

ZEUG : German Turkish

" [das] eşya, şey; pılı pırtı; avadanlık, araç gereç; kumaş"

ZEUGE : German Turkish

[der] tanık, şahit

ZEUGEN : German Turkish

" tanıklık etmek, şahitlik etmek; delalet etmek; döllemek"